Antalya gezimin
Diğerleri gibi üçüncü günümde de,
Yine
Misafirhanede
Kahvaltımı yaparak, çıktım…
Sahile inip,
İskele tarafına doğru yürümeye başladım…
Hava
Her zamanki gibi
Sıcak olduğu için yolda,
Mola vere vere gidiyordum…
Önce adını duyunca
Afallayarak şok geçirdiğim
“Kadın Yarığı” mevkiine geldim…
Deniz kenarındaki kayalar,
Açılıp
Böyle şekil alınca,
Yöre insanı tarafından bu şekilde anılmış…
İnternetten araştırınca,
Fotoğraflar ve
Burası ile ilgili hikâyeler anlatılıyor…
Fakat
Halk tarafından,
Benim yukarda yazdığım
Şekilde anılmaktadır…
Neyse
Buranın iskeleye doğru
Hemen yan tarafındaki parkta,
Sürekli
İki bayan ve bir erkek olmak üzere
Üç kişi,
“Yehova’nın Şahitleri” denilen
Hıristiyanlığın,
Teslis inancına inanmayan
Sadece
Kutsal kitap dedikleri
İncil’i,
İnançlarının merkezine oturtan bu gurup,
Sürekli insanları
Doğru yolu bulmaya çağırıyor…
Ancak
Teslis inancına inanan Hıristiyanları,
Yahudi
Ve
Diğer dinlere inananları değil
Çoğunlukla,
Müslümanlara doğru yola gelmeleri için
Çağrı yaptıklarını gözlemledim…
“Yehova’nın Şahitlerinin”
Misyonerlik faaliyetlerini çekinmeden
Açık açık
Yapmalarına çok şaşırdım…
Oradan
Sürekli olarak uğradığım
İskele de dedikleri,
Yat limanı mevkiinde mola verdim…
İskelenin hemen yanındaki
Yivli Minare Camii,
Antalya’daki
İlk Camilerden biridir…
13. Yüzyılda
Selçuklular tarafından yapılmış…
Cuma namazını
Bu camide kılmak için niyetlenmişken,
Tuvalete gitmek istediğimde
Kapalı olduğunu gördüm…
Bende
Biraz yürüme ile ulaştığım
Hemen alt tarafında
Yat Limanının içindeki
Türkiye’nin
En küçük camilerinden biri olan
“İskele Camiine” gittim
Ve
Cuma namazını burada kıldım…
Fakat
1900’lü yılların başında
Yapıldığı söylenen burası için,
Doğru dürüst tanıtıcı bir kitabe göremedim…
20 Metrekare kadar olan
Bu Camide Cuma namazını kılan
Yirmi kişi bile yoktu…
Cuma namazından sonra
Tekrar
Gezi için yürümeye başladım…
…
Kaleiçi’nde
“Hadrian Kapısı”
MS 130 yılında Roma İmparatoru
Hadrianus tarafından yapılmış…
İlk günkü gibi
Üzerindeki heykeller
Ve
Kabartmaları duran bu kapının
Mükemmel görüntüsü,
Halen daha turistlerin ilgi odağı…
Buradan gidip,
Kayalıklar üstünde
Akdeniz’in
Muhteşem manzarasını seyrettim…
Daha önce
Alanya ve Manavgat’ı gördüğüm
Antalya şehrinin,
Merkezini gezmemiştim…
Hayran kaldığım
Antalya’ya,
Tekrar gidip, gözlemlemek istiyorum…
…
Hadrian Kapısından geçip
Tekrar
Antalya’yı keşfetmeye başladım…
O esnada
Bir yer ilgimi çekince
Oraya girip, ortamı süzdüm…
Yaşlılar oturup
Çayı, suyu bedava içiyor,
Gazete,
Kitap okuyup,
Güzel bir ortamda sohbet ediyorlar…
Önce
Bir masada oturup,
Etrafı bir gözlemleme fırsatı yakaladım…
Dinlenirken,
Çay ve su içip, kendime geldim…
Sonra
Buranın sorumlusunu arayınca
Onunla tanıştım…
Evet
Tezcan Diker
Antalya Büyükşehir
Belediyesinde çalışıyor
Ve
Buranın sorumlusu bir arkadaş…
Gazeteci,
Araştırmacı Yazar olduğumu öğrenince,
Burası ve
Antalya hakkında
Çok şeyler konuştuk, onunla…
Bu yıl içinde açılan
“Emekliler Kahvesi” denilen burası gibi
3 tane açılmış Antalya’da…
Yarın
Emekliler kahvesi
Ve
Antalya hakkında konuştuklarımızı
Sizlere anlatacağım…
Ancak
Onlardan önce,
Antalya Büyükşehir
Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e,
Bu güzel hizmeti için
Takdir ve
Şükranlarımı sunuyorum…
13.10.2022
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar