Ben 54 yaşımdayım, Trabzon’da doğdum ve ömrümü burada geçiriyorum. Trabzonlu olmaktan gurur duyuyorum fakat, daha çok gurur duymak istiyorum. Bunun için bazı beklentilerim var ama maalesef gerçekleşmeyen yada geciken beklentiler bunlar.

Turizm işiyle uğraşıyorum ve Trabzon’da turizm adına ne gibi yatırımlar ve yaptırımlar yapılmalı hep araştırıyorum. Maalesef Karadeniz illeri arasında en çok turist çeken il olmamıza rağmen, bu konuda en az yatırım yapan il konumundayız.

Örnekleyecek olursak, son bir kaç günümü, Katarlı müşteri istedi diye Ordu’da geçirdim. Ve turizm adına Ordu neler yapmış araştırdım. Gördümki sadece turizm adına değil, Orduluların yaşam standartları ve kaliteleri içinde, Ordu büyük şehir belediyesi birçok yatırım ve hizmette bulunmuş. 

Ordu neler yapmış görelim.

Sahillerdeki yapılaşmayı durdurarak, imara aykırı yapıları yıkmak kaydıyla kıyıları halka açarak güzel çalışmalar yapmışlar. 

Altınordu, Fatsa, Gülyalı, Perşembe ve Ünye ilçelerinde bütün bu çalışmalarla görüntü kirliliğiğine son verdiler. 

Koskoca Karadeniz’de ilk ve tek olan biyoinovasyon merkezi kurularak, Ata tohumlarını çoğaltıp çiftçilere yıl boyunca tarımsal üretim yapma imkanı sağlayıp, ürünlerinde 10-12 kat daha fazla verim almalarını sağlıyorlar.

Ordu 19 ilçesinin tamamında, çok amaçlı spor salonlarını hizmete sundu. Bunu yaparken, sporun birleştirici gücüne inanarak, gençlerimizin geleceğimiz için ve sağlıklı bir yaşam için faydalanmaları adına hizmetine sundular.

5 km uzunluğunda sağlıklı bir yaşam için hizmete sunulan, bisiklet ve yaya yürüyüş yolu milletin hizmetine sundular. Hem de bunu Bordo Mavi renklerle süslediler.

Sokak hayvanları için Karadeniz’in en büyük hayvan bakım evi ve hastanesini yaptılar. 

Bu bakım evi ve hastahanede ameliyathaneler, yoğun bakım üniteleri, muayene odaları, röntgen ve laboratuvar bölümleri, ambulanslar ve çok daha fazlasını bulunduruyorlar. Hayvanları nakletmek için, hayvan ambulansı bile mevcut.

Ordu Sahil’ne renk katan, yerli ve yabancı turistlerin fazlasıyla ilgisini çeken, tamamen yerli üretim olan, çevre dostu elektrikli nostaljik tramvayı yapıp turizmin hizmetine sundular.

Türkiye’de denize ve havalimanlarına en yakın kayak pisti olan Çambaşı kayak merkezine inşa ettikleri yeni kayak pistleriyle bu tesisleri kış turizminin en gözde merkezlerinden biri haline getirdiler.

Ordu’nun en gözde mekanı ve Ordu iline kuşbakışı izledikleri mekan olan Boztepe‘ye ulaşım için, oldukça geniş üç şeritli diyebileceğimiz asfalt yol inşaa ettiler.

Ordu’nun bütün Karadeniz Sahili’nde turist çeken ve müthiş hizmet veren teleferik sistemi zaten bilinen bir gerçekti. Bunu daha da geliştirmek için çok güzel çalışmalar yapmışlar. 

Dikkatimi çeken çok önemli bir unsuruda bu arada belirtmek istiyorum. Teleferik otoparkına girdiğin zaman 100 aracın 80 tanesi 61 plaka olduğunu görüyorsunuz.

Ordu-Giresun havalimanının yanında bulunan büyük bir alana durgun su sporları merkezi inşaa ederek uluslararası yarışlara evsahipliği yapabilecek bir tesisi orduya kazandırdılar.

Gastronomi turizmi için önemli çalışmalar yapan Ordu, yöresel lezzetlerini, ordulu kadınlarla turizmin hizmetine sunarak, yeni bir başarı hikayesi yazmaya başladılar..

Bu minvalde yöresel bütün ürünlerini, lezzetlerini ve imalatlarını sergileyebilecekleri, tüketiciye aracısız ulaştırmak amacıyla yöresel ürünler ve el sanatları pazarı oluşturarak Ordu’da turizmin hizmetine sundular.

Denizlerimizi daha verimli kullanmak adına, su sporlarını yaygınlaştırmak ve bu alanda milli Sporcular yetiştirmek için kano ve yelken eğitimleri tesisi orduya kazandırdılar.

Ayrıca sörf sporuna uygun hava ve deniz şartlarına sahip olan ordunun, dalga Sörfünün vazgeçilmez adresi olması adına, sörf eğitim tesiside yapıp hizmete sundular. 

Ordu Büyükşehir belediyesi olarak ORTUR adında bir turizm şirketi kurarak, Ordu’yu turizmin gözde bir kenti yapmak için var güçleriyle çalışıyorlar.

Ayrıca motor tutkunları için Ordu’nun gülyalı ilçesinde inşa ettikleri ve çeşitli festival etkinliklerine uygun moto parkı yaparak ordunun hizmetine sundular.

Uçsuz Bıçaksız ormanları, bol oksijenli yaylaları, kanyonları, gölleri, şelaleleri ve masmavi denizi ile eşsiz güzelliklere sahip olan orduyu karavanların buluşma noktası yapan karavan parkıı’nı inşaa Edip ordu’ya kazandırdılar. Bu anlamda takdir edilesi bir hizmet sundular turizmin adına.

Ordu’nun doğal güzelliklerinin iç içe olduğu kanyonlarında, doğayı bozmadan yaptıkları ufak ufak dokunuşlarla, bu alanları yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline getirerek Ordu şehir turizmine müthiş bir hizmet sundular.

Yıllarca kanyonlarına çöp döktükleri kuş cenneti Hoynat Adası’nı yaptıkları güzel çalışmalarla cazibe ve çekim merkezi haline getirilerek turizmin hizmetine sundular.

Sahillerinde uygun yerlere yaptıkları ve mevcutlarında düzenlemelerle ortaya çıkardıkları aile plajlarıyla deniz turizmine de önemli hizmet sunmaktalar.

Mevcut tabiat parklarını tadil ederek ve yenilerini de imal ederek turizmin hizmetine sundular.

Ayrıca tarımın bütün alanında olduğu gibi hayvancılıkta da halkına destek vererek hayvancılığın her alanda gelişmesini ve üretime ve istihdama önemli katkı sağlamasını sağladılar.

Enerji üretimi adına çöpten enerji, sudan enerji, ve rüzgârdan enerji üretim için bir çok çalışma yapıp ordunun hizmetine sundular. 

Ben şimdi yukarda saydığım, Ordu’da yapılan bunca çalışma ile, Trabzon’da yapılan çalışmaları karşılaştırdığımda, maalesef Trabzon’un Ordu karşısında sınıfta kaldığını gördüm. Bundan ders çıkarması ve utanması gereken Trabzonlu değil, herhalde Trabzon’u yönetenlerdir. 

Anlamadım çok mu zor Trabzon’da Moloz ya da Forum’dan Boztepe’ye bir teleferik yapmak?

Çok mu zor, uygun bir yerde durgun su sporlarını yapabileceğimiz bir alan tesis etmek?

Çok mu zor, ata tohumunu üretip halkın hizmetine sunabilmek için, Biyoinovasyon merkezi kurmak?

Çok mu zor, Ordu’nun yaptığı gibi sokak hayvanlarının bakımı ve tedavisi için bir hastane kurup, aynen oradaki gibi hizmet verebilmek?

Çok mu zor, yerli üretim olan elektrikli nostaljik tramvayı, yabancı ve yerli turizmin hizmetine sunmak?

Çok mu zor, mevcut olan kayak merkezini iyileştirerek ve daha yeni pistler ona ekleyerek geliştirmek ve kış turizmi hizmetine sunmak?

Çok mu zor, gastronomi turizmini hareketlendirecek çalışmalarda bulunmak ve yöresel gıda, el yapımı işçiliği olan üretimlerimizi sergileyebileceğimiz alanlar açmak?

Çok mu zor, su sporları için sporcu yetiştirilmesi adına, sörf, kano ve su sporlarını yapabileceğimiz tesisler hizmete sokmak?

Çok mu zor, Ordu Büyükşehir belediyesinin yaptığı gibi bir turizm şirketi kurup, Trabzon turizmi adına 7/24 çalıştırmak?

Çok mu zor, motorlu sporları yapabileceğimiz bir alanı hizmete sokup MOTOPARK yapmak?

Çok mu zor, mevcut aile plajlarini geliştirmek ve yenilerini bunlara eklemek?

Çok mu zor, uygun bir alanda karavan park ve piknik alanı hazırlamak?

Ordu’nun yapabildiği bu hizmetleri, Trabzon’un daha kolay yapabileceğine yürekten inanıyorum.
Neden yapılmadığınıysa anlamakta zorluk çekiyorum.

Hey beyler bilesiniz Trabzon elindeki en büyük değer olan turizmi kaybediyor!

Fındık memleketi olan Trabzon’da geçtiğimiz sezon fındıktan 120 milyon Euro girdi elde etmişiz, peki turizmden ne kadar girdi elde etmişiz biliyor musunuz? Fındığın tam on katı yani 1 milyar 200 milyon Euro! Bu ne demek biliyor musunuz bizim her şeyimiz turizm olmuş demek o nedenle turizmi pamuklara sarmamız gerek.

Maalesef devletin Trabzon’da bir tane dahi fabrikası yok. Hani ay sonu maaşını alıp piyasaya dağılan binlerce devlet işçisi olsa, o zaman piyasada hareketlilik olur ancak böyle bir şansımız yok. Trabzon fındık tarımı, deniz avcılığı, esnaflık ve turizm ile geçimini temin etmektedir.

Ve turizmden Trabzon’un bir sezonda elde ettiği bu girdiği gören çevre iller, turisti kendi illerine çekmek için var güçleriyle çalışırken Trabzon maalesef yerinde sayıyor ve seyrediyor.

zaten ulusal da turizim işi yapan güç odakları, trabzon’a dolayısıyla Karadeniz bölgesine gelen bol bol paralı bu Arap turizmini kendi bölgelerine çekmek için, bölgemizi karalama adına müthiş kampanyalar ve paylaşımlar yapmaktalar. Üzülerek görüp ve takip etmekteyiz ki maalesef şehrimizin sahipleri bu konuda hiçbir yaptırım uygulamaktadır.

Her şey artık çok geç dememek için, elimizdeki  fırsatı kaçırmamak için, Trabzon’un mülki amirlerinin, sivil toplum örgütlerinin, turizm paydaşlarının ve esnafın top yükün turizmi elimizden kaçırmamak için duyarlı olup, gerekli çalışmaları derhal başlatmalıdırlar.

Gerçekten elimizden kayan fırsatları gördükçe içim acıyor.
Maalesef turizm Trabzon’un elinden yavaş yavaş kayıp giderken yetkililer izliyor.

(2011’DA HANS ŞİKEYİ GÖRDÜDE HASAN GÖREMEDİ)

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber