GALLER FIRSATMI TEPTİ?
Türk milli Takımı UEFA uluslar Ligi B grup4’de oynadığı en yakın rakibi Galler’le yenişemedi.
Galip gelsen bu maçta işi bitireceksin, galip gelmemek için herhangi bir neden yok, galip gelmek içinse bir sürü neden var! Yine de bu nedenleri değerlendiremeyerek evinde ağırladığın Galler’i yenemeyecek en yakın rakibine bir puan vermek suretiyle şansını salı günü oynayacağın Karadağ maçına bırakıyorsun.
Tabii ki na mağlup olmanın verdiği avantajla millî takımımız büyük bir avantaj elinde bulunduruyor. Bir beraberliğin averaj farkıyla bize yetebileceği hesap edilirken, Galler’in İzlanda’yı farklı yenmesi durumundaysa bu avantajı riske atabileceğimiz hiç hesap edilmiyor.
Rakibin ne kadar zayıf olursa olsun onun evine gideceksin ve muhtemelen yorgun olacaksın.
Ayrıca stres seni çok zorda bırakabilir. O nedenle diyorum ki en büyük rakibin evine gelmiş, Kayseri’de o muhteşem taraftar önünde o kadar da fırsat bulmana rağmen onu mağlup edememişsin, bana hikaye anlatmayacaksın.
Maçın büyük bölümünde üstün oynamana rağmen, istatistiklere bakıldığında topun %65’e yakın bizde olduğu bir maçta, üstelik bir çok gol pozisyonu bulmuşken çok basitçe bunları harcayacaksın, yetmedi bir de penaltı kazanıp bunu gole çeviremeyeceksin, ondan sonra da bana riv riv riv hesaplar yapacaksın. Hadi oradan be.
Tamam anladık futbol aklı diyor ki, ve görünen de belli ediyor ki Türkiye bu gruptan lider çıkacak, çıkabilir, çıkmak zorunda tamam anladık da kardeşim, neden bu zayıf rakibin karşısında oyun üstünlüğü sendeyken ve taraftar desteği de arkana almışken takır takır golleri sıralayıp, bu milleti zevkten dört köşe yapmıyorsunuz? ya da yapamıyorsunuz! bunu anlamakta zorlanıyorum ben.
Ondan sonra, sosyal medyada olsun, yazılı medyada olsun ya da TV programlarında “Türkiye Galeri elinden kaçırdı” manşetleri atacaksın.
Ben de diyorum ki acaba Türkiye mi galeri elinden kaçırdı yoksa, Galler mi fırsatı kaçırdı.
Bana göre Türkiye bunca pozisyonu değerlendirmeyip, üzerine bir de penaltı kaçırdığı maçta, Galler’in bulduğu pozisyonlardan en az birini gole çevirerek gruptaki en büyük rakibi olan Türkiye’yi bu durumda yakalamanın fırsatını değerlendirebilirdi. Değerlendiremedi çok şükür.
Ayrıca milli takım teknik direktörü Montella‘nın uzun zamandır inatla bazı oyuncular üzerinde oynatarak ısrar etmesi, yine inatla bazı oyuncuları kadroya almasına rağmen, çok da ihtiyaç olduğu anlarda bile süre vermemesi dikkat çekici bir unsur olarak hep gözümüzün önünde duruyor.
Samimiyetine ve inancına, dürüstlüğüne ve futbol bilgisine, istek ve arzusuna hiçbir şey demiyorum ancak inat inatta bir yere kadar.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)