Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı (TÜRKAV):

12 Aralık 2017, 10:24

ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesi kararını tanımıyoruz.Tarihten günümüze İslam Coğrafyasında oynanan oyunları ve işbirlikçilerinin anlaşılmasını önemli görüyoruz.

TÜRKAV olarak, Kutsal Kudüs şehri statüsündeki değişikliğine karşı olduğumuzu ve ABD’nin Kudüs üzerinden Ortadoğu’da oynadığı oyununu şiddetle kınıyoruz…

TÜRKAV, ABD Başkanının deli saçması ile oynadığınındünya kamuoyunca görülmesi gerektiğine dikkatleri çekerek, İslam Dünyasının, BM’nin yaptırımını hatırlatmaktadır.Kamuya hizmet sunan kesimin alanındaki sivil toplum kuruluşu anlayışıyla objektif tarihe bakarak sizlerin aracılığıyla görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmayıbir sorumluluk olarak kabul etmektedir.

Bir avuç Siyonist Yahudi anlayışının Dünya’yı yönetmek arzusunun etkisi altında ki İslam Devletlerinin yöneticilerini de TÜRKAV olarakduyarlılığa davet etmekteyiz.

Ve Yavuz Sultan Selim’in keskin kılıcını bu coğrafyada hissetmiş olan Dünya’ya, adil ve mütevazı anlayışını hatırlatıyoruz. Keskin kılıcının yanında sade Selim’i, kavuk giyerken, gören Sadrazamı niçin böyle giyindiğini sorduğunda” vezirlerin ve beylerin süslü giyinmeleri Padişahlarına saygıdan gelir.

Biz, kime şirin görünmek için giyinelim ki?

Bizim, Padişahımız vücudun dışında değil, içindeki cevhere bakar diyen, Yavuz’ un, kararlılığıyla Dünya’ya yön vermiş olan ecdadın önünde saygı ile eğiliyoruz.

Bilinmektedir ki, stratejik akıl ve tarih bilinci milletlerarası hesaplara çözüm bulmaktır.

Padişahın kılıcının parıltısı öyle gözümü aldı ki, kendilerini göremedim bilediyen Sadrazama, Yavuz gülümsedi, sonra ayağa kalkıp basamaktaki kılıcı göstererek

İşte kılıcımızın ağzı kestikçe düşmanın gözü bizi görmez… Ama Allah esirgesin, bir gün kesmez olur ve parıldamazsa, bizi hem görür ve hem de tepeden bakar diyen, Yavuz Sultan Selim’in tarihi tespitlerinin rehber olarak uygulanmasını bu coğrafyanın huzurunun varlığında ifade ediyoruz.

Değerli Basın Mensupları,

Bir millet olmak için tarihle yoğrulmak gerekmektedir.

Dünya, hedefinde idealist olan Yahudi lobisinin baskısı altında kalmıştır. Öğleki, Yahudi’nin orta koyduğu senaryoları uygulamaktadır.

Bakın, 1969 yılında Mescidi Aksa’ da İsrail askerleri büyük bir yangın çıkardıklarında, dönemin Başbakanı Golda Meir, şunları söylüyordu

O, gece sabaha kadar uyumadığını, korku ve endişe içinde İsrail’e dört taraftan Müslümanlar girecekler diye. Lakin!Sabahbaktık ki,hiçbir tepki yok.Zannedilen olmamıştı. İsrail Başbakanı diyor ki, O zaman anladık ki, İsrail her istediğini yapabilir.

Çünkübu ümmet uyuyan bir ümmettir.

Değerli Basın Mensupları

Tarihi olaylarbir örsün üstünde çelikle dövülerek çelikleşen bir uyanmaya, duyarlılığa Müslüman dünyasını dönüştürmelidir. Kudüs’te ağlama duvarında mutlu olan Yahudi, Müslümanları, insanlığı ve tarihi ağlatarak mutlu olmamalıdır. Buproblem bir gerçek olarak insanlık tarihinin önünde durmaktadır.

İsrail’in ABD Başkanı tarafından başkentinin Kudüs olduğu açıklamasına karşıKuzey Kore Devlet Başkanıaçıklamasında tarihi geçmişle bu güne bakılmıştır. “İsrail devlet değil ki başkenti olsun” açıklaması tarihi hakikatleri Dünya’nın gündemine taşımıştır.

Müslüman dünyası sadece sokaklarda çözüm aramaktadır. Sokakların tepkisi önemlidir. Ancak, ABD’ de yaşayan 6 milyon Müslümanın hiçbir hazırlığı neden olmamaktadır? Tepkiden öteye geçilemiyorsa Ümmet nasıl çelikleşecektir?

İsrail devlet değil ki başkenti olsun. Açıklamasınınyapılmış olmasına rağmen, İslam devletleri 1969’ u neden yaşamaktadır?

SAYGISIZLIK…

BM endişeli açıklamasıyla ortadadır. Mazlum insanlara çözüm getirmediği gibi, Kudüs’ içinde 1908’i düşünmüş olabileceği hafızamızda hatırlanmaktadır.

1908 gibi Siyonist varlığıyla ABD, İsrail için Kudüs üzerinden oynadığı oyunun zamanlamasıaçısından da dikkate alınmalıdır.

ABD, BM, İnsan hakları kuruluşlarına seyrettirilmiştir. Yönetimleri dağıtılmış Ortadoğu’da, İsrail için tehdit oluşturan ülkelerin varlığı nerede?

İsrail için Kudüs’ün Başkentiolduğuna dair açıklamasında viskisini veya şampanyasını içerekTrump’ un söylediği sözü değildir.

Öyle ise, projenin Tump’a verdiği görevdir.

Soyu bozuk olduğu anlaşılan Trump, Müslüman dünyanın dengeleriyle hesap içindedir.

BM Genel sekreterinin, İsrail ve Filistin liderlerinin görüşmelerini destekleyeceğini ve kalıcı barış için elinden geleni yapacağını söylemesi yeterli değildir. BM, ABD’nin Kudüs için hesaplarını ret ederek, hükümsüz olduğunu ifade etmelidir. Yoksa BM, Müslümanlar için hangi uygulamasında Objektif çözümü istemiştir? Sorusuna cevap aradığımızda doğruda değildir.

İslam dünyası tepkisini koyarak sonuca gitmelidir.

Dünya dengeleri Yahudi’nin varlığını hâkim kılamaz. YAVUZ’ un kılıcının parıltısıyla, keskinliğiyle Türk ve Müslüman dünyası yerini almalıdır.Ve 1969’daki gibi, İsrail’in zannettiği gibi, bu ümmet, uyuyan bir ümmet olmayacaktır.

İNSAN HAKLARINA, İNANCINA KARŞI SAYGISI YOKTUR.

Dün, 10 Aralık İnsan Hakları evrensen beyannamesinin Birleşmiş Milletlerde kabul edilmesi yıl dönümü nedeniyle Dünya’da insan hakları günü kutlanılmıştır.

ABD, Dünya’da insanlık suçu işlemektedir. İnsan hakları evrensel beyannamesini kabul edenler, insan hakları ihlalinde kayıtsızdır.Taraftır.

ABD, Ortadoğu’da, Müslümanlara ve Türkmenlere karşı insanlık ihlallerini teşvik etmiş olmasına rağmen, Dünya görmemiş ve insan olma varlığınıgeçiştirmek çabasında insan haklarını kutlayarak ikiyüzlülüğünü göstermiştir.

Dünya ikiyüzlülükle karşı karşıyadır.ABD Başkanı Trump, tarihin objektifliğine, saygısızlığı ile de önemli not düşmüştür.

Dünya Türklüğü geçmişi bilerek, bu günü değerlendirerek yarına bakmalıdır. Bu üç değerin unutulması duyguların kaybolmasıdır.

Milletlerin mazisini oluşturan bütün karakterle, eski yeni eserler ve düşünceler onun temel taşlarıolmuştur… Trump, bu üç değerin hangisiyle hatırlanacaktır?

Mazlum halkı, çocukların katliamına varan saldırılarıyla haçlı zihniyetinin varisleri olarak mı?

Yâda, Kendileri hedef alındığında bir anda dünyanın gündemine terörle ve kimyasal silahlarla mücadele edilmesi için çözüm arayışlarına girenler olarak mı?

Mazlumların yıkılışına sessiz kalanların 10 Aralık’ı insan hakları çığırtkanlığı olarak kutlarlar. Değerlendirme yapmaları İnsanlığa saygısızlıktır. İsrail’i kınamayanlar hangi anlayışla İnsan haklarından dem vurabilir?

NEDEN NİÇİN NİYE ÇÖZÜLEMEZ?

Buradan baktığımızda gelinen önemli problem İsrail’in Siyonist devletinin anlayışıdır. İsrail’in içeriden ve dışarıdan baskıcı varlığının ABD’ de bulunduğu anlaşıldığından, hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın kalıcı olarak Filistin’de İsrail’in anlaşmazlığı çözümsüzlüktür.

Değerli Basın Mensupları,

Dünya, nüfus bakımından azınlıkta olan Yahudilerce yönetilmeye çalışılıyor.14 milyon Yahudi ve Musevi Dünya’da var. Dikkatlerinizi çekmek istiyoruz ki, Kuzey ve Güney Amerika’da 7 milyon, Asya’da 5 milyon Avrupa’da 2 milyon ve Afrika’da 100 bin Musevi yaşıyor.

Dünya’da 1,4 milyar Müslüman var. 1 milyar Asya’da, 400 milyonu Afrika’da, 44 milyon Avrupa’da,6 milyon Amerika’daMüslüman yaşıyor. YaniDünya’da 1 Musevi’ye karşın 100 Müslüman var.

TÜRKAV, beyin gücünü temsil etmesi nedeniyle bu soruların cevabını bilimsellikte ortaya koymak gerektiğini ifade ederek kamuoyu ile paylaşmaktadır.

Einstein, MarksYahudi’ydi. Günümüzde, Birçok bilim adamı, sanatçı, filim yapımcısı yönetmeni, iş adamı Yahudi’dir. Nobel ödüllü Yahudiler, Yahudi olarak inançlarında ve küresel çapta büyüyüp tanınmaları ise Yahudiliğe hizmetlerinde engel olmamıştır/ olmamaktadır.

Eğitim, eğitim, eğitim. Yahudiler sorgulayıcı eğitimle araştırıcı, bilgi üretmek ve bulmak için her çocuğa ve gence kaliteli eğitim verirler.

Müslümanlar yanlış eğitim verdikleri için, gelişmelerinde yararı olmayan eğitim sistemiyle din eksenli, sorgusuz ve araştırma olmayan ezberci eğitim verilmektedir. 57 İslam ülkesinin gelir düzeyi, ABD ve Çin’ in kaç katı altındadır. Siyonist İsrail kendisine hizmet için insanların yaratıldığına inanmasında değişme olmadıkça yoluna devam edecektir.

İslam dünyası Dünya’nın ekonomisinde, teknolojisinde, ihracatında ve bilim alanındaki buluşlarıyla, insan hayatındaki buluşlarıyla ve aldığı ödüllerle Yahudi anlayışının önüne geçmelidir.

Saygılarımızla… 11.12.2017

Kenan KURU

Başkan