Bu hafta içerisinde feste bir arkadaşım çok ilginç bir fotoğraf yayınladı. Fotoğrafta üç kız çocuğu denize giriyor. Lise öğrencisiler. Şimdi bunda nasıl bir ilginçlik var dediğinizi duyar gibi oluyorum. Hem de öyle bir ilginçlik ki yazacağıma dudaklarınızı ısıracaksınız. Bu kızlardan biri daha sonra Alman Başbakanı , diğeri İngiltere Başbakanı ve bir üçüncüsü de Amerikan Gizli Servisi CIA Başkanı oluyor. Tuhaf değil değil mi?!
Art niyetli birileri bu güzelim dünyaya ayar vermekle meşgul.
Vatan üzerinde yaşanılan toprak parçasıdır. Vatansız bir toplum hayat damarları kesilen bir insan gibidir. Vatansız bir milletin var olması tamamen imkansızdır.
Güzel dinimiz İslam’da vatan kavramı çok ulvi yerdedir. Peygamberimiz konuyla ilgili olarak bakınız ne buyurmaktadır; “ Vatan sevgisi imandandır.” Konu bu kadar önemlidir ki Peygamberimiz vatan sevgisini imanı bir konumda işlemektedir. Bundan dolayıdır ki biz Türklerde vatansız yaşadığımız bir zaman dilimi yoktur.
Dedelerimiz ve ninelerimiz bu coğrafyada yaklaşık bin yıldan beri varız. Bizler Allah’ın izniyle İslamlaştıktan sonra Rabbimiz tarafından yeryüzünde yaklaşık bin yıldan beri varız. Dedelerimiz ve ninelerimiz binli yıllardan iki binli yıllara kadar bu dünyanın yaklaşık dörtte üçünde vatan kılmış. Osmanlının kuruluşundan yani Osman Gaziden Osmanlının yıkılışı yani ikinci Abdülhamit’e kadar bu coğrafyanın büyük bölünde yaşadık. Fakat tarihin cilvesi bu devasa zaman dilimi bazı art niyetli kesimleri de bizler hakkında plan yapmasına sebebiyet vermiş durumdadır.
Bin dokuz yüzlü yıllarda emperyaller güzel ülkemizi işgal etmekle karşı karşıya kaldığımızda ülkem insanı yaşlısı genci kadını erkeği bu art niyetli kesimlere karşı büyük bir mücadele verdiler. Ne ki vatan işgal altındaydı. Bakınız sütçü İmam caminin minaresinde Fransız bayrağının sallandığını gördüğünde Müslümanlara burada ne adına toplandınız?! Minareden bu Fransız bayrağı inmedikçe bu camide Cuma namazı kılınamaz diyerek emperyallere ilk mermiye atmış adamdır. Yada gazeteci Hasan Tahsin’i burada hayırla yad etmemiz mutlaka gereklidir. Yada Nine Hatun’u cepheye silah taşımasını yeni nesillere kavratmak mecburiyetindeyiz…
Emperyaller ülkem geneli işgal ve vahşetle meşgulken halife Vahdettin bir Osmanlı Paşası olan Atatürk’ü makamına çağırarak O’ndan Anadolu’ya çıkmasını ve halkı teşkilatlandırmasını isteyerek o sıkıntılı günlerde bağımsızlık mücadelesini başlatmıştı. Rahmetli Atatürk Anadolu’ya çıkarak halkı teşkilatlandırdı ve o yokluk ve sıkıntılı günlerde emperyallere karşı bir mücadelenin verilmesi gerektiği ve başkaca bağımsızlığa kavuşulmasının mümkün olmadığının mücadelesini vermiş ve bu duyguyu halkımıza kazandırmıştır.
Vatan sevgisi dinimizden bu kıymetli değer geldiğinden insanlık aleminde en üst seviyede olan millettir. Eğer o günlerde dedelerimiz ninelerimiz emperyallere karşı bir mücadele vermemiş olsaydı bugün bizler sıcak yataklarımızda yatamaz ve okullarımızda çocuklarımızı okutamazdık. O günlerde dedelerimiz ve ninelerimiz öldüler bugün bizler bundan dolayı bağımsız olarak hayatımızı yaşamaktayız.
Güzel dinimiz İslam vatan sevgisini imanı bir değer olarak bizlerin izanlarına sunar. Ondan dolayı her kim vatan kavramında bir sorun yaşıyorsa o kimsenin dünyasının ve ahretinin de bir sorun
altında olduğunu vurgularız. Bundan dolayı biz Türkler arabasız , evsiz oluruz da fakat asla ve kata vatansız yaşamamız mümkün değildir.
Bugün gelinen noktada Filistin işgal altında , Afganistan işgal altında , Irak işgal altında , Suriye işgal altında ve her şeyden önemlisi Türkiye de Törer örgütleriyle yıllardır mücadele vermekle karşı karşıya kalmıştır.
Nasipse inşallah bu topraklarda nesillerimiz ve bizler kıyamete kadar yaşamaya devam edeceğiz. Bundan dolayı tüm halkımız tüm bu art niyetli kesimlerle mücadele edebilmesi için sağcılığı solculuğu , Aleviliği Sünniliği , Laikliği İslamcılığı bırakıp ortak noktada vatan millet sevgisi noktasında bir araya gelmeliyiz. Önemli olan Millilik ruhuyla vatan ve millet sevgisini taşımalı ve onun mücadelesini vermeliyiz. Elin art niyetli insanları bizleri bu farklılıklarımızı kaşıyarak emellerine ulaşmaya çalışmaktalar.
Art niyetli tüm şeytani kesimlerle mücadele edebilmek için ordumuzu ve gizli servisimizi çok sağlam temellere oturtmalı ve halkımızın farklılıklarını zenginlik olarak kabul ederek geleceğe hazırlanmak mecburiyetindeyiz.
Her kim ki bu topraklardan bizleri atmak yada ne bileyim bizlere pranga vurmak gibi bir aptallığa düşerse onların karşısına bu millet dün çıktığı gibi bugün ve yarında çıkmaya devam edecektir…