Tüm Dünyaya bela olan bu virüs neyin nesi olaylar ne zaman son bulur bizler normal hayatımıza ne zaman başlarız, bunların hepsi bir yana, Sayın Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca ve ekibine hakkını vermek ve teşekkür etmek durumundayız.

Gerçekten de çok özverili bir çalışma ile bu süreci yürüttü, yürütüyor.

Bir şey daha dikkatimi çekti.

Sayın Bakan bu süreci öyle güzel yürüttü ki hiç bilgi kirliliği olmadı. Hep işin ehilleri saatlerce televizyonlarda “A dan Z” Ye açıklamalarda bulundular.

Halkı bilgilendirdiler. Tüm çalışanlara tekrar teşekkür ediyoruz.

Ve Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımızın da olaylara bakışı bizleri oldukça rahatlattı.

Son yaptığı canlı yayın konuşmasında da manevi atmosferin ne kadar önemli olduğunu vurguladı.

Öyle ya! Bu dünyada yaşadığımız bir de manevi hayat var. Zorda, darda kaldığımızda “Dua” ederiz değil mi. Bu da beladan kurtulmanın bir değişik yöntemidir.

Aslında yaşadığımız her şey bir imtihandır. Her kişi bulunduğu konumla imtihan olur.
Yüce Rabbimiz gözle görülemeyen bir mikropla dünyayı dize getirdi. Bundan ders almalıyız.

Geçmişe bakıldığında birçok kavmi Yüce Rabbim yeksan etmiş. Sebep onun emirlerine uymadıkları için. Ama maalesef İnsanoğlu akıllanmıyor.

Lut kavmi nerede, Semud kavmi nerede, Nuh kavmi, Ad kavmi nerede hepsi Allah’ın emirlerine uymadıklarından dolayı helak oldular.

Bizler de Allah’ın emirlerine yasaklarına uymadığımız müddetçe bu durumlarla karşılaşabiliriz. İşte ilk ikaz geldi.

Hz. İbrahim As. Zulmeden Nemrut nasıl öldü küçücük bir sinekle beraber. Allah onun burnundan gönderdiği sinekle beraber öldürdü. Bunlar hikâye değil.

Ondan dolayı, Bu ülkeyi yönetenler alacak oldukları kararlara dikkat etmeli Allah’ın sevmediği şeylerden uzak durmalı.

Öyle İstanbul sözleşmesi imiş falanmış, filanmış bunlara dikkat etmeli. Bizim imza atacağımız sözleşmenin metni İslam geleneğinden olmalıdır.

Bu kadim devlet tarihi boyunca mazlumların yanında olmuştur.

Hiçbir çıkar beklemeden. Allah mazlumları gözeteni, gözetir. Onun için şurada ne işimiz var burada ne işimiz var gibi boş laflara da itibar edilmesin.

Devletimiz mikrobu yenmek için çalışıyor. Bizlerde ona yardımcı olmamamız lazım.

Bizler, nasıl yardımcı olacağız; Öncelikle bizlere getirmiş olduğu yasaklara uyarak.

Daha sonra “Dua” ederek.

Dua müminin silahıdır buyuruyor Peygamber efendimiz.

Yüce Rabbimiz Furkan Suresi 77nci ayette Peygamberimize hitaben şöyle buyuruyor.

(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.”

Dolayısı ile elimizden bir şey gelsin gelmesin. İşin ehli dahi olsak duayı hiçbir zaman unutmamalıyız.

Bir mesele daha dikkatimi çekti. Tabii ki şu an sokaklar bomboş çoğunluk yasaklara uyuyor. Büyük firmalar, Bankalar Homofis çalışıyorlar. Bu durum da esnaf kardeşlerimize menfi yönde yansımaktadır.

Bu durumun geçici olduğunu unutmayalım. Evet, biraz zorlanacaksınız ama sonunda sabredersek ülke olarak hepimiz kazanacağız. Bu konuda Devletimizin almış olduğu bazı kararlar var bunları takip etmenizi tavsiye ederim.

Devlet, Millet el ele inşallah bu virüsün üstesinden geleceğiz.

Selam ve Dua ile Allah’a emanet olunuz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber