Anadolu 
Gezi yazılarıma
Bir günlük ara vererek,
Gündemi takip etmeye çalışıyorum…

Anadolu’da ki
Bir üniversitenin rektörlüğüne
Aday olan hoca, 
Rektör olarak atanmadan önce
Gitmiş olduğu fakülte,
MYO ve
Diğer gittiği her yerde,
Bilimle
Veya 
Yapmış olduğu yayınlarla değil,
Cumhurbaşkanına 
Yakın olduğunu anlatmak için,
“Sayın Cumhurbaşkanı
Küçükken
Beni kucağına alır,
“Sarı Papatyam” diye severdi” demiş
Ve
Cumhurbaşkanına olan 
Bu yakınlığından dolayı,
Rektör olarak 
Atanmasına vesile olmuştu…
Tabi
Araştırmacı Yazar
Ve
Gazeteci olarak,
Sayın Cumhurbaşkanı ile
Bu hocanın arasında
Nasıl bir yakınlaşma oldu?
Nereden
Birbirlerini tanıyordu?
Sayın Cumhurbaşkanı hocayı,
Gerçekten
Kucağına alıp,
“Sarı Papatyam” diye sevdi mi?
Araştırmaya başladım…
Bir kere
Sayın Cumhurbaşkanı
Ve
Bu hoca arasında 
Tam 10 yaş fark var…
Yani
Sayın Cumhurbaşkanı
10 yaş bu hocadan büyük…
Bir çocuk
Kucağa alınıp sevilme yaşı,
Taş patlasın
4-5 yaş aralığıdır…
10 yaşındaki bir çocuğu
Ne olursa olsun,
Kucağınıza alıp sevemezsiniz…
Hayır
Sapık diye
Etraftakiler size saldırabilir…
Peki
Bu hocamızın
4-5 yaş aralığında 
Olduğunu varsayarsak,
Sayın Cumhurbaşkanımız da
14-15 yaş aralığında olmuş olacak…
İstanbul Kasımpaşa’da yaşayan
Sayın Cumhurbaşkanı,
Anadolu’nun
Bir şehrinde yaşayan bu hocayı
Nerede gördü?
Sonra
Sayın Cumhurbaşkanı 
O zamanlar,
Bir yüzüğü bile olmayan
Sıradan bir gençti…
Hatta
O kadar fakir
Ve
Sıradan biriydi ki,
Hiçbir çocuk
Kucağına oturmak istemezdi…
Şimdi
Bunu derken
Ya
Sayın hoca
Ermiş ve ruhani tarafı
Çok yüksek biri olarak o zamanlar,
Fakir ve 
Sıradan biri olan bu gencin
İleride,
Başbakan,
Cumhurbaşkanı olacağını 
Ve
Kucağına oturursa,
İlerde kendine 
Faydalı olacağını anlamış mıdır?
Veya
Koskoca bir yalancı mıdır?
Benim 
Bu konuyla alakalı görüşüm,
Etrafındakilere
Cumhurbaşkanına yakın olduğunu 
Anlatmak için
Bu yalana başvurmuştur…
Ancak
Yalanda olsa
Bu olay işe yaramış
Ve
Önemli üniversiteye
Rektör olarak atanmıştı…
Şimdilerde
Görev süresi dolan sayın hoca,
Tekrar atanmak için
Nasıl bir
Yalan uyduruyor bilmiyorum?

Ne yazık ki,
Bilim, 
Kültür, yeni bir buluşla
Veya
Uluslararası yayınlarla 
Anılmayan Türk üniversiteleri,
Böyle absürt olaylarla anılıyor…
Ve
Bilimselliği ile
Övünemeyen akademisyenler,
Kucağa oturmakla
Övünmeye çalışıyorlar…
Yalakalık
Rağbet gördükçe,
Bu böyle olmaya devam edecek…

Rahmetli Demirel
Sağ olsa
Ve
Şimdi iktidarda olmuş olsa,
Petrolün olmadığını ima edenlere,
“Petrol vardı da
Biz mi içtik”,
Genelevlerin kapatılmasını isteyenlere,
“Genelevleri kapatalım da,
Millet
Bizi mi diksin”, dediği gibi,
Sosyal medyanın 
Kapatılmasını isteyenlere ise,
“Binaenaleyh,
Ne yani
Sosyal medyayı kapatalım da,
Millet, 
Bize mi tıklasın” derdi…
İlgililere duyururken,
Hoş kalın, hoşça kalın…

06.08.2024
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber