Trabzonspor son beş haftadır üst üste aldığı kötü sonuçlar ışığında, soğuk bir Ankara deplasmanında Gençlerbirliği ile, Ziraat Türkiye kupasının son 16 turunu oynadı.
Trabzonspor’da Abdullah Avcı, yeni transfer Meunier’i maç kadrosunu alarak yedek soyundurdu. Öte yandan Trabzonspor’un bu kupayı daha önce dokuz kez müzesi‘ne getirdiğini, onuncu kez kazanmak adına da iddialı olduğunu söyleyebiliriz.
Ancak bu kupada iddialı olmak için, maçları ve rakipleri ciddiye almak gerekir.
Trabzonspor maça beklenen baskı, arzu ve istekle başlayamadı. Yumuşak bir oyun tercih eden Trabzonspor, daha çok, pas yaparak oynamayı tercih etti. ilk yarı, Trabzonspor adına bir iki tehlikeli pozisyon olsa da, öyle tatmin edici bir atak ya da pozisyonu yoktu.
Gençlerbirliği’nde Melih bostan, maçın 14.dakikasında kendi yarı alanından aldığı topla, bostanda gezer gibi Trabzonspor yarı sahasını geçip, bostanın bütün bekçilerinide peşine takıp, yatırıp kaldırarak 5 Trabzonspor’lu uyuşuğun arasından golünü yaptı.
Maçta golü yedikten sonra geriye düşen Trabzonspor’un, rakibimizin bize göre daha zayıf bir ekip olmasına rağmen buna karşılık veremediğini gördük.
Maçın ikinci devresi hoca sağ bek Mehmet Can’ı oyundan alarak, yeni transfer Meunier’i sahaya sürdü.
İkinci yarı, Trabzonspor baskılı bir oyun anlayışıyla geri dönüş yapacak düşüncesi içerisindeydik ancak, gördük ki Trabzonspor ne kadar gol bulmak için çaba sarf etse de, Gençlerbirliği skor üstünlüğünün elinde olmasından mütevellit cesur oynadığını gördük.
Öyle ki maçın 54. dakikasında çok net bir pozisyonda, topu dışarı atmak, içeri atmaktan daha zor olduğu bir anda, golü yapamayarak topu ağuta atmaları Trabzonspor adına bir şanstı diyebilirim.
Trabzonspor o kadar kötü oynuyor ki, bunun resmen bir göstergesini yaşadık dakika 69’da, ceza yayı üzerinde önüne düşen bomboş topu iyi bir vuruşla kaleye yollamasını, hatta gol yapmasını beklediğimiz yıldızımız Mendy, topa o kadar kötü vurdu ki, gol olacak beklediğimiz pozisyon, direkt taç oldu inanabiliyor musunuz.
Gençlerbirliği gibi mütevazi bir takıma, tabiri caizse Trabzonspor’un maddi değerinin kat kat gerisinde olan bir takıma karşı, bu kadar kötü, ezik bir futbol oynamak, halı sahada bile yenmeyecek bir gol yemek ve bol bol pozisyon verip zor durumda kalmak, beni izlerken utandırdı. Merak ediyorum siz hiç utanmadınız mı?
Son zamanlarda yoğun eleştiri alan teknik direktör ve Başkan öyle görünüyor ki biraz daha zor günler yaşayacak. Maçın uzatma dakikasının son dakikasında, yeni transfer Meunier’in asistinde hiç beğenmediğimiz, yerine adam aldığımız sol bek Eren Elmalı’nın attığı gol tabiri caizse hocayı da başkanı da ipten aldı.
Bu golle uzatmaya giden maçta, çok şükür ki bireysel kalite farkı ortaya çıktı da, Vişça’nın asistini gole çeviren Trezeguet skor üstünlüğünü elimize aldı.
Bu maçın en güzel yanı sadece tur atlayarak çeyrek finale kalmak ve hedefimizden şaşmamak oldu. Fakat bir çok değişiklik ve mantalite farklılığı ortaya koymazsak, korkarım bir sonraki turda bu hedefimizdende olacağız.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)