Biz millet olarak bazen çok saf ve iyi niyetli oluyoruz. Her denilene inanıyoruz. Karşımızdakileri bizim gibi olduğunu düşünüyoruz. Özellikle de din konusunda bu saflıkta daha da ileri gidiyoruz. Bizi Allah’a daha kolay ulaştırsınlar diye din adamlarına hemen inanıyoruz. Onlara karşı bir art niyet düşünmüyoruz.
Aslında birçoğunun belki bilerek belki bilmeyerek görevi bizleri Allah’a ulaştırmak değil aksine bizleri küresel şeytanların, çetelerin ve kötülüğün emrine sokmak. Yani bizlerin en hassas yerlerimizden faydalanmak.
Şuan dünyada 200 civarında devlet bulunmaktadır. Bu devletlerin 57’si Müslüman devlettir. Nasıl oluyor da bu 57 Müslüman devletin 30’u dünyanın en fakir devletleri oluyor? Gerçekte İslamiyet’i yaşayan ülkeler hem ilimde, hem bilimde dünyaya öncü olmuşlar ve de güzel medeniyetler kurmuşken günümüzde neden perişan haldeler?
Aklımızı kullanmıyoruz. Başkalarının akılları ile hareket ediyoruz ya da ettiriliyoruz. Ya da ettirtilmek zorunda kalıyoruz. En sevdiklerimizle, en değer verdiklerimizle sınanıyoruz ve kullanılıyoruz.
Nasıl oluyor da dindar diye geçinen ülkeler uçuruma doğru yuvarlanıyor? Nasıl oluyor da ortalık hacı, hoca kaynarken bu kadar kötülük yaşanıyor? Nasıl oluyor da yaşanan zulümler karşı duruş sergilenemiyor?
Nasıl oluyor da dünya böylesine yalan dolu, kirli bir üçüncü bir dünya savaşı içine sokuluyor da bu zulümlere dur diyen olmuyor? Üstüne gidilmiyor. Halk neden uyutuluyor? Neden halkın uyanmasını istemiyorlar?
Son olarak düşman içimize girip iklimi, gıdayı, hayvanı ve doğayı suçlu gösterip saldırdığı yerde bizlerin ya da bizlere akıl verenlerin aklı nerde? Bu durumda futbol değimi ile topu nereye atıyorlar? Herhalde yine futbol deyimi cevap yok yani taca atıyorlar maksat bizler oyunda olmayalım. Amaç bizleri yaşananların dışına atmak zulme karşı hareket etmemizi engellemektir.