Bir Hayal Kurmak

Köylerimizin yeniden inşa, en güzel bir hayaldir
Belki on yıllar sürecek fakat doğamıza, köyümüze, mahallemize ve hayalimize güzellik katacak. AVM’lere köprülere otobanlara barajlara gökdelenlere doyacağınız ve duracağınız yok. Belki de boşuna ve kime anlatıyoruz, olsun, hayallerimiz böyle bir kenarda bir kaç satır umutsuzca duruversin!
Kuzeyi ve güneyiyle bölgenin köylerini gezdim. İklimi ve coğrafya özellikleriyle muhteşem güzellikte tarlalar, tepeler, ormanlar, tarım ve hayvancılık için uygun araziler. Ancak bu muhteşem coğrafi güzelliği, biçimsizliği, eskiliği, çirkinliği, harabe oluşu, bakımsızlığı ve düzensizliği vs. mahveden içine girilemeyecek kadar kötü yüzlerce köy-köy evleri görüyorsun. En az yüzlerce, binlerce estetik-tamir-bakım-düzen-restorasyon-güzellik’ten geçmesi şart! Şüphesiz her bölgenin kendine ait bir mimarisi var, şüphesiz yüzlerce köyü müze gibi tarihtir antikadır mirastır diye bir kenarda tutarsın, yeniden yepyeni coğrafyasına uygun yepyeni bir model mimariyle inşası şarttır.
Yatay mimari düşünün, tek katlı-iki katlı, bahçeli bir de bodrumu… Ahırı, kileri, sığınağı, önünde bahçe düşünün. Ve köyün camisi kahvesi ve pansiyon evleri-misafir odaları gibi düşünün… Birçok mimari proje inceledim ve İtalya ve İspanya’da aklımı alan biz niye geç kaldık diye hayıflandığım yatay mimariler gördüm… Tabii ki ekonominin yanın da dimdik bir irade gerekli.
Geleneğe bağlı ama yeni güzellikler üretmeliyiz. Ayrıca, köyü yeniden cazip kılacak, şehir nüfusunu köylere yeniden köylere taşıyacak! Ve çok yerde yapılan inşatların, çok katlı evler çirkinliği daha da püsküllü hale getiriyor!
Bölgemiz sanayileşme modernleşmeyle birlikte, kalkınma adı altında, yapılaşma hastalığına kapılmış. Üretmeyi düşünmeyen, tüketim merkezli sırf nazire olsun diye yapıyoruz binalar köyler.
Tamamen yepyeni bir mimari için yarışmalar açmalı projeler geliştirilmeli her köyün coğrafyasına uygun ama genel karakteri süssüz püssüz sade yalın ve işlevi ve görünüşleri toprağımızın güzelliğine yakışır projeler üzerinde çalışmalıyız! Sert mimari yasalar çıkartılmalı ve köy, mezra ve yaylaya yakın üç kat ve fazlası apartman varı bütün binalara artık izin vermemeliyiz. Anadolu’da  çirkinliği cahilliği çaresizliğiyle kilitlenmiş girilmez yaşanmaz hale gelmiş ve modern ihtiyaçlara cevap vermeyen on binlerce köy, bizi bekliyor! Güzel bir proje hayal edin, emekli olup köyünü özlemiş hali vakti yerinde on-beş kişinin köyünde kendi zevkine ait yapacağı evlerle olacak şey değil! Köylüler ve biz, hepimiz ‘estetik’ bir terbiyeden geçmeliyiz, kafamıza göre devri sona ermeli! Ayrıca her mahallenin ve köyün kendine has özellikleri var. İçinde yaşayanların ve yanından geçenlerin içini açacak, yahu ne güzelmiş, diyebileceği yepyeni bir mimari! Oldu olmadık her şeye sit alanı tarihi miras deme hastalığından kurtulmalıyız, kangren gibi, kesip atmalıyız!
Terk edip sonra bir daha yüzüne bakmadığımız! Sadece babadan bir ev köyden bir yer diye adını tapu ve miras kavgasında ancak andığımız! Bu muhteşem doğa, temiz hava ve topraklar bizi bekliyor!
Hayal kuranlarını!
Doğal üretimi Projelerini!
Evlatlarını bekliyor!
Köy ’ün köylerimizin değerini artıracak, köyü köyleri yaşanılır kılacak, köy’ü köyleri inci kolye elmas pırlanta taşları gibi güzelleştirecek ve köy hayatına nefes aldıracak! Evet, Bilenler diyecektir. Proje, üretim, hayvancılık, doğal ürün derdinizde ne oldu. Üretim ve proje diyerek ne dediğimi anladınız! 
Her toplum da kara vicdanlılar vardır. Gözü, gönlü doymaz prinalar vardır. Güneşten yarasa gibi gözleri kamaşanlar vardır. Bir kova balı bir kaşık sirkenin bozduğu gibi toplumun ümidini kiran, fesada uğratan, canlar yakan, ah alan insan müsveddeleri vardır. Elbet denizin işe yaramaz pislikleri kıya vurduğu gibi onlarda toplumun kıyısına vuracak. Kıya vurmak yetmez öteki tarafta da işleri çetin olacak. Art niyetlilerin bu dünyada da, öteki dünyada da yüz üstü sürüneceklerine inancım tamdır.
Evet, köylerde bakımsız evler, doğanın bağrına hançer gibi saplanmış koca koca apartmanların yanında işlememiş tarlaralar ’la köylerin durumu içler acısı, sefil hali, bu toprağın sorumlu aydın çocuklarını ürkütmüyor mu? Köy denince, aklımıza, üretim gelsin, inek gelsin, kuzu gelsin, bağ gelsin bahçe gelsin, meyve ve sebze bahçeleri gelsin. Doğal üreten, sağlıklı beslen huzurlu kişiler ve mutlu aileler gelsin.   
Biz hayal kurduk umarız geçek olur.
Kemal Özdemir