Trabzonspor taraftarının ve camiasının, başarısız sonuçlardan sonra takımın toparlanma süresini,
maalesef uzattıkça uzatan bir topluluk olmakta ve kötü yönde katkı vermekte üzerine daha mahir bir topluluk tanımıyorum.
Neden yada Nasıl mı?
O gitsin, bu gitsin,
o gelsin, bu gelsin,
olmaz olmaz o olmaz,
bu daha iyi,
yok ya onun kaşı kara bak burada beyaz kaşlı var,
bence bu daha iyi.
Gibi söylem ve tartışmalarla camiayı meşgul etmek ve başarısızlığa itmekte maşallah üstümüze yok.
Her durumda taraftar muhakkak saha sonuçlarına bakıyor ve buna göre etkileşim yapıyor fakat, bunun doğrumu yanlış mı olduğuna hiç bakmıyor.
Doğru bildiğimiz bazen yanlış, yanlış bildiğimizde maalesef bazen doğru olabiliyor. Bu nedenle ölçüp biçip, yada biraz düşünüp sonra yorum yapabilsek bir çok meseleyi daha başlamadan halledebiliriz gibi geliyor bana, sadece sakin kalabilsek!
Bilmem anlatabildim mi?
Tamam bir çok yanlışı bir arada görmekteyiz. Bunlara transfer yanlışları, kadro mühendisliği yanlışları, yönetim yanlışları, teknik heyet yanlışları ve oyuncu yanlışlarını hep birlikte ekleyebiliriz.
Ancak, her yanlış her zaman her yerde söylenmez, söyleminden yola çıkarak, biraz sabredebilmek bir çok şeyi halletmemize yarayabilir. Sabretmeyip saldırmanın hiç bir dönem fayda getirmediğini çokça tecrübe ettik sanırım.
Bazı gerçeklerde var, sırf Trabzonspor aşkı ve menfaatleri gereği, bu gerçekleri gerçekçi gözle bir göre bilsek, görüp anlayabilsek, anlayıp hak verebilsek, zannedersem her şey daha kolay olacak.
Yanlış transfer ve yanlış yönetimler her zaman eleştirilir anladım fakat, malum nedenlerle kadro kurmakta zorlandığımız bir dönemde, acımasızca eleştirmek bence sadece haksızlık değil, çok sevgili Trabzonspor’umuza ihanet etmekle eşdeğerdir diyebilirim.
Aslında biz bunu başarmıştık!
Sadri Şener başkanın döneminde 2011 senesinde başardığımız gibi, Ahmet Ağaoğlu başkanın döneminde de başardık.
Ağaoğlu başkan ne dedi?
Kimse benden en az üç yıl başarı beklemesin!
Sonra ne oldu?
Taraftar buna inandı ve sabretti, sabrının sonunda da selamete şampiyonluk yaşayarak ulaştı.
Biz bunu tekrar yapabilir, hep beraber başarabiliriz.
Kimse yanlış anlamasın ben bu yönetimin savunucusu falan değilim, bu yönetimden kimse ilede bir tanışıklığım, bir ilişkim yok. Benim bütün derdim Trabzonspor.
Trabzonspor’un başarısı!
Bugün gelinen noktada,
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın kadrolarına ve harcadıkları meblağlara bakıldığında, onlarla yarışmak için galiba her geçen gün biraz daha geriye gidiyoruz.
Bizim öncelikle gerçek anlamda bir futbol aklına ihtiyacımız var. Bu futbol aklının yapacağı kadro mühendisliğine gerçekten çok ihtiyacımız var.
Bu da kısa sürede olacak iş değil. Öncelikle gerçekçi bir şekilde elimizdeki malzemeye bakıp, idrak edip, sabretmeye ve destek olmaya başlayarak işe başlamalıyız.
Sonra, ayağımızı yorganımıza göre uzatıp, planlamayı doğru yaparak üreten ve üretirkende yarışan bir Trabzonspor olmalıyız, olmak zorundayız.
Bugünkü görüntümüzün hiç bir kimseye ve Trabzonspor’a faydası olacağını, yada olumluya döneceğini zannedersem kimse beklemiyor. O zaman aklın yolu bir dir. Buda birlik beraberlikten başka bir şey değildir.
Yukarda belirttiğim olumsuz yöndeki mahir hallerimizi, bu birlik beraberlikle olumluya çevirerek çok mahir işler ortaya koyabiliriz. Biz bunu başarabilecek bir camiayız ki, bunu buradaki yüreği bordo mavi atan cengaverlerle, futbolda Anadolu devrimi yaparak zaten kanıtlamıştık.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)