Türkiye'de keşfettiğiniz yeni bir ilacı üretmeye, şifa olarak hastalara sunmaya imkân yoktur!
Nice buluşlar uluslararası patent alma oyunu nedeniyle küresel çetelerin ilaç firmalarına kaptırılmaktadır.
Küresel ilaç firmaları kanser gibi bazı hastalıkların kesin tedavisini istemezler. Kesin tedavi olursa firmalar batar!
Bu firmalar, enerji ve petrol firmaları gibi, 13 Yahudi ailenin, yani küresel sermayenin tekelindedir.
Dr. Ziya ÖZEL'in kanseri kesin tedavi eden zakkum bitkisinden elde ettiği ilaç yüzünden başına gelmeyen kalmadı.
Türkiye'deki yetkililerin, kurum ve kuruluşların önemli bir bölümü, yıllar önce atılan temellerden dolayı, küreselin Türkiye şubesi gibi çalıştıkları için ilaç üretimi konusunda iç platformlarda da karşı çıkanlar, küresel ilaç firmalarının tarafında yer alanlar mevcuttur.
Bu nedenle ilaç üretimi alanında adım atmak çok zordur.
Bir ilacı keşfedebilir, üretebilirsiniz ancak uluslararası patent almadan hizmete sunamazsınız. Patent kuruluşları zaten küresel güçlerin elinde olduğu için patent alamazsınız.
Bunun için ilaç sektörünü kontrol eden beş büyük dünya tekelinden izin almanız gerekmektedir.
Önce patent başına 200 bin Euro vereceksiniz. -Bu rakam değişebilir.- En az 6 yıl bekleyeceksiniz. Bu da yetmiyor. Sonunda bakıyorsunuz sizin ilaç kilitlenmiş, onlar onayı sadece kendi ilaçlarına vermişler.
Sizin araştırmanızı, sizin buluşunuzu kendi listelerine, kendilerinin buluşu olarak eklediklerini görünce şoka giriyorsunuz.
Kesin tedavi ilaçlarına izin vermiyorlar, formülünü şifreli kasalarda saklıyorlar ki hastanelerde kemoterapiye, ilaçlar satılmaya devam edilsin...
Yukarıdaki iddiaları yıllardır basından izliyor, makalelerde okuyoruz.
Kanser ilaçları için devletin bu küresel ilaç firmalarına ödediği para belli yıl sonra neredeyse devlet bütçesinin tanamına eşdeğer olacaktır.
O zaman ne olacaktır?
Petrol, doğalgaz gibi yeraltı kaynaklarını bağımsız olarak arama ve işletme, savunma sanayi alanında atılan kararlı adımlar gibi ilaç konusunda da yerli ve millî ARGElere destek verilmeli, hiç bir tehtide boyun eğilmeden üretimlere başlanmalıdır.
Bunun için bedel ödemeye hazır, kararlı ve dirayetli siyasi irade gereklidir. Her konuda olduğu gibi bu konuda da ihtiyaç duyulan direnişi gösterecek siyasi irade bugüne kadar malesef olmadı, olamadı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın attığı benzer adımlardan dolayı çok siyasî bedeller ödediğine şahit olduk.
İlaç konusunda da bedel ödemekten çekinmeyecektir.
Bu millete gerçeği anlatıp uykudan uyandırma görevini, İletişim Başkanlığı açık seçik cümlelerle yaptığı zaman millet siyasî bedel ödetme yerine siyasi destek verecektir.
Yoksa gün gelecek küresel ilaç firmalarına ödenen para, devlet bütçesini sıfırlayacaktır.
O zaman bırakınız cari açığı, ödemeler dengesini, carî teslimiyet tehlikesi ortaya çıkacaktır.
Bağımsız olmak için her alanda kendinize yeterli olmanız gerekmektedir.
Mücadele bu olmalıdır.
Abdullah GÜLAY ???? ????