Değerli okuyucularım,
Geçtiğimiz günlerde Ak Parti’mizin Danışma Meclisi toplantısına katıldım.
Danışma meclislerinin amacı partinin bir aylık çalışmalarını yaptıklarını ve eksiklikler varsa onları tespit etmektir.
Bu toplantılar iki bölüm halinde yapılmalı. Basına açık bölümü 1, basına kapalı bölümü 2 olmak üzere.
Basına açık bölümde milletvekillerinden biri konuşur, merkez Belediye Başkanlarından biri konuşur, İl Başkanı konuşur ve genel mesajlar verilir. Basına kapalı ikinci bölümde bütün birim Başkanlarından ilçeleri ile ilgili çalışma raporları alınır ve daha sonra ilçe başkanlarına söz verilerek ilçelerinde ki çalışma faaliyetleri hakkında bilgi sunmaları istenmektedir.
Daha sonra milletvekilleri, Belediye Başkanları adına her il divanında bir ilçeye söz verilir ve konuşma yaparlar. Arkasından dilek ve temennilerde bulunmak isteyen teşkilat mensuplarına söz verilir.
Ancak gördüğüm odur ki, bu toplantılar esas amacından çıkarılmış, adeta salon mitinglerine çevrilmiş durumdadır! Teşkilatlar sıkıntılarını, sorunlarını bu toplantılarda dile getirirler. Böyle olmazsa bu teşkilatlar toplan ve dağıl şeklinde bir anlayışıyla karşı karşıya kalır!
Divanlarda gördüğüm diğer bir olumsuzlukta bazı Milletvekili arkadaşımızın bizlere karşı tutum ve davranışları!
Kendi teşkilat mensubu, kendi dava arkadaşının elini sıkmaktan uzak, yüzüne bakmaktan bile kaçınan bir vekilin, vatandaşı kucaklayıp tabiri ile sapur şupur öpmesinin yapmacık olduğunu düşünüyorum!
Bu da beni bir hayli üzüyor!
Bir Cumartesi İl Danışma toplantısından gözlemlerim bu şekilde…
Herkesin aklını başına alıp, göstermelik dava adamlığı değil, samimi gerçek dava adamlığı ortaya koyması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum!
Son söz olarak, kilit içeriden tutmazsa sonuç iyi olmayacaktır!
Herkes üstlendiği görev ve sorumluluğunu hakkıyla yerine getirsin!
Selam ve muhabbetle…