Başlangıç olarak şunu düşünerek; gelişmiş toplumlarda öz eleştiriler her zaman insanları doğruları bulmaya yönlendirir denir. Ancak son zamanlarda öyle bir duruma gelindi ki öz eleştiri yapan herkes “Hain olarak gösterilmek suretiyle, her şeyin iyisini biz biliriz edasıyla hareket edilmekte ve hatta öyle bir söylem geliştirilmeye başlanıldı ki davamıza zarar veriyorsun denilme cüreti bile ortaya atılmaya başlanarak, eleştiri yapanlar işbirlikçi ilan edile dursun; kişi eleştiride bulundu mu; kesin bir hesabı vardır” diye bakılmaya başlandı.“
Ama, bende diyorum ki onlar; yani kime söylediğimi bilenler; kesinlikle “Kral Çıplak“ hikayesini bilmiyorlar. Onlara; yanlarındaki dalkavuklardan “Kral Çıplak“ hikayesini bilenler, mutlaka bu hikayeyi anlatmaları gerekir. Gerekir ki… öz eleştiri yapanların mutlaka en doğruyu bulabilmek için bunu yaptıkları bilinir ve iştişare de mutlaka hayır vardır.
Ama buna rağmen ben yine “Sevdiğim şehir, övündüğüm parti ve övünç kaynağı olan Cumhurbaşkanım“ için inadına yazacağım doğruları anlatacağım. İster bir şeyler alsınlar ister almasınlar.
Geçmişte Ak Parti’nin temelini alt gelir grubundan gelen halk ve seçmenler oluşturuyordu ve bu kimselerden bazıları vatanını milletini düşünerek gelecek için aldıkları aylıklarından teşkilatın eksiklerine yardımcı olur bununla da haz duyar yeter ki geleceğe umutla bakalım diye düşünürlerdi. Ancak; zamanla bazı açık göz ve aç gözlü parti yöneticileri iktidarın nimetleri ile tanışarak; eski araçları yerine Audi, Mercedes, Jip gibi arabalar aldılar ve akabinde de oturdukları evleri ve semtleri değiştirdiler.
Bu söylediklerim; servetleri arttıkça, üst makamlara gelince kendilerini kibir sardı; kibir arttıkça gösteriş ve riyakarlıklar arttı ve makam sahiplerinden; oğluna , kızına, damadına, karısına hatta hatta kimi zaman yakın akrabalarına kadar göz alıcı bir servet zinciri oluştu.
Bazen kendime soruyorum, bu ölümlü dünyada bu hırs, bu debdebe neden? Gel de bu haksızlıkları gördükçe sessiz kal, fakat hayır; kesinlikle haksızlıkları görüp sessiz kalanlar şeytanın ta kendileridir. Bir de her insanın bir davası olmalı uğruna ölecek; işte benimde bu davam; çok sevdiğim Cumhurbaşkanımız ve onun ve bizlerin Ak Partisi; işte onun için uğruna ölünecek dava için bunları yazmak gerekiyor.
Ah güzelim Trabzon sen bu hale düşecek miydin ?. Acilen muhasebe yapmalı ve oyların neden düştüğünü cesaretle analiz etmeliyiz. Bizler defalarca Genel Merkez’e bu metal yorgunlarını alın, kendilerini parti menfaatlerinin üstünde tutanları alın, ahbap çavuş ilişkisi olanları alın, Trabzon zafiyet gösteriyor dedik, dediğimizle kaldık. Ama sabrettik, ettik ettik; İşte sonu 24 Haziran 2018 .
Şimdi Milletvekilleri, Teşkilatlar ve Büyükşehir yetkilileri bizler başarılı olduk diyecekler ve oy oranı kaybında kabahati halka ve seçmene yükleyecekler. Yaptığım küçük bir analiz sonucunda; Sayın Bakanımız Süleyman SOYLU, İstanbul’dan aday olması sonrası Trabzon kendi içinde bölünmüşlükler yaşanarak Trabzon’da Ak Partiyi sürükleyici ve toparlayıcı vekil adayı olmadı.
Düşünün ki vatandaşın elini sıkmayanlar, başka işiniz yok mu burası iş bulma kurumu değil deyip, insanları ve seçmeni aşağılayanlar, halkın arsına giremeyenler, Ortahisar ilçesinin mahalle ve sokaklarını yeterince gezemeyen vekiller ve İl yönetim yetkilileri, Devletimizin Trabzon‘a verdiği 3000 işçi kadrosunu kendi yandaşlarına peşkeş çekenlerle birlikte, Trabzon’da trilyonluk ihaleler başkan ve yöneticilerce paylaştırılırsa halk bunu duymaz mı Trabzon’da herkes birbirini tanır ve bilir.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sonucunda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN Trabzon’da % 70 oy aldığı halde; Ak Parti’nin 5 olan milletvekili sayısı 4’e düştü ortalama 500 oy daha az alınsaydı sayı 3’e düşeceği de göz önünde bulundurularak Ak Parti oyları % 56’da kalmış ve Trabzon’dan 5 milletvekilinin de alınması gerekirken, tüm teşkilatlar tarafından daha önceki seçimlerde yapıldığı gibi, başta İl Seçim Kordinasyon ile ilgili başarılı bir kaptan olmadığından, tam anlamıyla azimli, dirayetli ve gayretli bir seçim çalışması yapılamamış ve 4’üncü sırada seçilen milletvekili Salih CORA çok az bir oy sayısı olan 500 civarı oy fark yaparak 4’üncü sıradan milletvekili olarak seçilmiştir.
Buna bağlı olarak; asıl söylenmesi gerekenin; Bizler ve tüm Trabzon halkının gözlemlemeli sonucu, Trabzon’dan zorla da olsa 4 milletvekili çıkarılması ve daha fazla hezimete uğranılmamasındaki asıl aslan payının arşınlamadık yer bırakmayan, gecesini gündüzüne katarak çalışan ve tüm her yeri gezerek halkla kucaklaşan; Salih CORA, Ahmet Metin GENÇ ve Temel ALTUNBAŞ olduğunu unutmamak ve bu konuda haklarını teslim ederek, Trabzon’da “2018 Genel Seçimlerinin gerçek kahramanları olarak, kendilerinin plaketle ödüllendirilmeleri gerekmektedir.“
Bazı kişiler bunu neye dayanarak söylüyorsunuz diyebilir; ancak bunun delili olarak, şahsım bizzat seçim çalışmalarına katılarak; Salih CORA, Ahmet Metin GENÇ ve Temel ALTUNBAŞ ile Ortahisar’da bir çok mahalleyi en ucra sokaklarına kadar gezmek suretiyle bu seçimin vatan millet meselesi olduğunu elimizden geldiğince anlatmaya çalıştık. Bu çalışmalar sonucu şunu gördüm ki belirtiğim isimlere büyük teveccühler vardı, en önemli gözlemlerimden biri ise Ahmet Metin GENÇ milletvekili adayı olmadığı halde vekillerden çok daha fazla çaba sarf etmek suretiyle, Ortahisar ilçesindeki olabilecek oy düşüşünü çok büyük ölçüde önlemiş oldu.
Asıl önemli bir konunun ise Ak Parti’nin 1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinde % 67 olan oy oranının 24 Haziran 2018 Genel Seçimlerinde %56’ya düşerek % 11 oranında oy kaybedilmesi ve bu oyların ise 8 ay önce kurulan İyi Parti’nin % 11 oy alarak Trabzon’dan bir milletvekili çıkarmış olması adayların seçimin çok önemli olduğu sonucunu ortaya koymakta olup, Sayın Salih CORA’nın o önemli gayretli çalışmaları olmayıp, hemen her yeri arşınlayarak ilçe ilçe; bucak bucak dolaşarak milletin gönlünde taht kurması olmasa; ortalama 500 oyla 4’üncü milletvekilliği kazanıldığı düşünülecek olursa, konuştuğum herkesin kanaatine de tercüman olarak kesinlikle 6 milletvekilinden ancak 3’ünü alabilirdik.
Bunun da 5 milletvekili varken 4 milletvekili çıkaran Ak Parti’nin 6 milletvekilinden 3’e; yani yarı yarıya düşeceği sonucunu doğururdu. Diyorum ki: İşte bunların hesabını birilerinin vermeleri gerekmelidir.
Son olarak şunu söylemek isterim; önümüzde yerel seçimler var, eğer bizler kin ve nefret güder; çalışkan olan ve çalışıp çabalayarak Trabzon’u yeniden imar edecek ve gerçekten Trabzon halkına yakışır bir şehir imar edecek azimli Belediye Başkan adayları bulamazsak vay halimize…! işte o zaman daha önceki yıllarda olduğu gibi Belediyeler elden gider diyorum.
Demek ki neymiş: Aklımızı başımıza toplamalı ve bir sonraki aşamayı düşünerek gelecekte Trabzon için neler yapmalı onları düşünmeliyiz.
Saygılarımla………