Olcay Çakır’ın kaleme aldığı “ŞAMPİYONLUK YAZILARI” adlı kitabında, daha ilk geldiği gün yani işin ta başında Abdullah Avcı hocaya ve futbol mantalitesine güvendiğini anlayabiliyoruz.
Ve o dönem için yapılan plan proğramın sonundada şampiyonluk geldiği için Olcay Çakır’ın da güveni boşa çıkmamış oldu.
Zaten sayın Çakır, değişen ve gelişen oyun ile Trabzonspor’un aşama kaydettiğini, ilk baştan fark etmiş, Trabzonspor’un savunmadan başlamak üzere bütün oyun anlayışının değiştiğini o dönemki yazılarında belirtmişti, şimdi kaleme aldığı bu kitapta bunu tekrar hatırladık.
Şampiyonluk Yazıları adlı bu kitap her TS’linin başucu kitabı olacak bir eser olmuş. Ben okudum çok beğendim, Sayın Çakır, kaleme aldığı bu kitaba harika bir giriş ile, o günlere dair duygulu hatırlatmalarla yeniden şampiyonluğun heyecanını resmen okuyucuya yaşatıyor.
Şampiyonluğa gidilen yolda, Trabzonspor’u adım adım takip edip kaleme aldığı yazılarının her birinde Olcay Çakır, övülecek ve eleştirilecek oyuncuları yerli yabancı ayırmadan hem öven, övdüğü gibide eleştirebilen net bir yazar olduğunu biliyorum.
Sevgili Olcay’ın her zaman yerli oyuncudan yana olduğunu, hatta yerlinin yerlisinden yana olduğunu biliyorum. Bu nedenle Öz evlat kavramıyla özdeşleşen bir yazar olarak, öz evlatları bile yeri geldiğinde eleştirmesinden dolayı, tarafsız ve adaletli kalemi olduğunuda biliyorum.
Sevgili Olcay’ın kitabında belirttiği gibi, bir önceki sezonda Abdullah Avcıyla çıkışa geçildiğini, o sezonun finalinde Çifte kupa mutluluğu yaşanarak mükemmel bir bitiriş yaşandığını, bu nedenle yeni sezonunda mükemmel bir başlangıcı olmalıydı diyerek, şampiyonluk sezonunun daha ilk haftasında takıma olan inancını ortaya koyuyordu.
Başkan Ahmet Ağaoğlu, başkan yardımcısı Ertuğrul Doğan ve hocamız Abdullah Avcı’nın inançlarının tavan yaptığı anları, hissettiklerini ve o özel anları Olcay Çakır’ın kitabından alıntı yaparak dinleyelim.
Ayrıca bu üç kıymetli ismin anılarını bizimle paylaştığı için Olcay kardeşime teşekkür ediyorum.
Ahmet Ağaoğlu :
Şampiyonluk sezonumuzda tüm maçlar etkileyiciydi elbette...
Ama beni özellikle en çok etkileyen iki maç var...
Birincisi Fenerbahçe maçı...
O maç bittikten sonra “ biz bu işi başaracağız” hissi inanılmaz güçlenmişti içimde...
Bir ve ikinci en etkileyici bulduğum ve sonunda çok net bir şekilde “ bu işi bitirdik” dediğim Konyaspor maçı...
Ve şampiyon olduğumuz Antalyaspor maçı ve bitiş düdüğünden sonraki uğultu...
Binlerce taraftarımızın bitiş düdüğüyle birlikte sahada oluşu...
Enteresan şekilde hayattan kopmuştum...
Belki de bu sezonu olağanüstüleştiren şey yılların hasreti ve aradan geçen o uzun süreye rağmen heyecanına ve takımına bağlılığını asla kaybetmeyenlerin ta kendileridir. Yani muhteşem taraftarlarımızdı...
Ülkenin ve dünyanın her yanında kutlanan mükemmel bir şampiyonluktu, tertemiz, çiçek gibi, tek bir olay olmadan üstelik.
Bunları asla unutamam.
Ertuğrul Doğan :
Yeni sezonda hedef belliydi, hocamızla birlikte cami olarak hedefe kitlenmiştik...
Şampiyonluk sezonuna dair çok anı biriktirdim...
Söylenecek tonlarca şey Antalya maçı sonrası adeta gözyaşı oldu, akdağ gitti...
Birkaç maç gözlerim dolu dolu bitti... Çoğu kez içimize aktı o gözyaşları...
Özellikle Galatasaray maçı benim için “ bu iş tamam” dediğim maç oldu.
Türk futbol tarihinin en unutulmaz anlarından biri olarak tarihte yerini alacak Vişça golü geldi…
İşte o an “ bu iş bitti dedim” evet şampiyonuz dedim.
Ve koca koca adamlar oturup mutluluktan ağladık...
Ve bir parçasıydı bu şampiyonluğunu ne mutlu bize...
Abdullah Avcı :
İçeride Kayserispor maçı,
Dolu ve coşkulu tribünlere oynuyoruz.
Oyuna iyi başladık.
İyi oynarken bir sıfır geriye düştük.
Tam devre biterken Kayserispor ikinci golü buldu.
Devre arasına 2-0 mağlup olarak gördük.
Devre arasında oyuncularla konuşmadan önce ekiple 7-8 dakikalık kısa bir değerlendirme yaparız.
Genelde tartışmalı olur, tatlı tartışma :)
Ben Bakasetas, ahmetcan ve Puchas’ı değiştirelim, oyunu değiştirebiliriz diye düşünmüştüm ama sonuçta nabzımız 160 atıyor...
Ekip: hocam Abdulkadir Ömür’ü alalım, Bakasetas kalsın dediler.
Ben:
Hayır dedim,
ısrar edince ekip,
ne haliniz varsa.... deyip, soyunma odasına geçtim.
Bu arada Orhan hoca yanıma gelip, hocam siz hissettiğinizi yapın dedi.
Bakasetas alalım oyundan...
Tabi ilk 45’te Bakasetas gibi güçlü bir karakter oyundan almak kolay olmaz.
En soy modasına gördüm.
Arkadaşlar, oyun üstünlüğü bizde 60. dakikaya kadar bir gol bulalım, maçı alırız dedim.
Sadece birkaç hamle yapacağız oyna dedim.
Ahmetcan çıkıyor,
Denswil giriyor,
Puchas çıkıyor,
Yusuf Erdoğan giriyor dedim...
O ara tahtada değişiklikleri ve sağdaki dizilimi yeniden yazıyorum.
Bir de dedim sırtımı soy modasına dönerek tahtaya doğru:
Baka çıkıyor,
Djaniny giriyor dedim.
Çok kısa bir sessizlik, sonrasında havada uçan bir çorap ve kızgın bir nefes hissettim...
Haydi bunu yapabiliriz,
Başarabilirsiniz dedim,
Bakasetas ile gözgöze gelmeden sahaya çıktık.
İşler çok iyi gitti
60. dakikaya kadar iki gol bulduk, özellikle beraberlik golünde Bakasetas ile sarılıyorduk.
+90 da Wakaeme’nin penaltı golü bize havalara uçurdu.
Şampiyonluğunuza giden yolun en önemli kilometre taşıydi.
Statta Baylanlar, Sevinçten fenalık geçirenler...
Harika bir maç olmuştu bizim için...
Ayrıca sevgili Olcay kitabında, Uğurcan Çakır, şampiyonluk maçı olan Antalyaspor maçının spikeri Ali Ferahbot ve Trabzonspor muhabiri Murat Türker’in de duygularına yer verdi.
Uğurcan Çakır :
Antalya maçı tam bir finalde bizim için...
Camia için, şehir için, tüm bize inananlar için...
Şampiyonluk sevincini her Trabzonsporlu farklı yaşamıştır.
Çünkü herkesin hikayesi farklıdır.
Biz altyapıdan yetişen, bu toprakların çocukları olarak bambaşka bir şekilde yaşadık o duyguyu.
Ali Ferahbot :
Şehir öyle bir haldeydi ki etkilenmemek mümkün değildi.
Bir maç spikeri olarak ben de tarihe geçiyordum.
Uzun yıllar unutulmayacak ve hep konuşulacak Trabzonspor şampiyon donuma sonra anonsu bile kelimelere dökmek istedim...
Dozer Cemile selam olsun...
Kazım Koyuncu ya selam olsun...
Özkan Sümer’e selam olsun.
Genç Şehit Eren Bülbül selam olsun...
Gittikleri yolda hayatını kaybedenlere selam olsun...
Bugün Trabzon’un bayramı.
Bugün Trabzonspor bayramı...
2021-2022 futbol sezonunun şampiyonu Trabzonspor...
Tebrikler Trabzonspor...
Murat Türker :
Bazı anlar vardır kelimelere sığmaz.
Bazı maçlar vardır yaşanır, anlatılmaz.
30 Nisan 2022, Akyazı’da ilk dedik öncesi kalpler bir başka çarparken, mesleğimin en özel anını yaşamak için sabırsızlanıyor ve bir an önce o sihirli gece yaşansın istiyordum. Herkes için o gece Antalyaspor maçı sadece 90 dakika değil, bir ömür sürmüştü adeta
Sonrası mutluluk gözyaşları, sevinç çığlıkları ve Karadenizin hırçın dalgaları misali akın akın sahaya doluşan Trabzonspor’un şampiyon taraftarı...
Ve benim o ana dair duygularım :
96’dan bu zamana kadar elimizden alınan ve gönüllerin şampiyonu olduğumuz ve sevincini bize yaşatmadıkları net 5 şampiyonluğu saymazsak, yaşadığım son şampiyonluk 84 senesindeydi fakat 14 yaşımda olduğumdan çokta doya doya yaşamışlığımı hatırlayamıyorum.
Bu nedenle;
2021-22 sezonu doya doya yaşadığımız şampiyonluk başka bir duygu ve anıydı benim için.
Artık Şampiyon diye ifade edileceğimiz ve son noktanın koyulacağı Antalyaspor maçına büyük heyecan ve mutlulukla gittim.
Stadın, olduğu kadar, şehrin her yerinin taraftarlarla dolu olduğu, başka bir gün yoktur Trabzon’da.
….
Artık maçın bitiş düdüğü ile en korktuğum taraftarın, yanlış düdükle erken sahaya atlaması olayı geldi başımıza, daha önce nasıl entrikalarla, bir taşla elimizden alınan şampiyonlukları bildiğim için, inanılmaz sinir ile bir korku sardı beni….
Çok şükür maçın gerçek bitiş düşüğü çaldı ve şampiyon olduk.
Taraftarın sahaya dolması, sevinç çığlıkları, nidalar. Mutluluktan tanıyan tanımayan herkesin bir birine sarıldığı o unutulmaz anlar.
Sevinçten, mutluluktan yada gururdan, her nedense gözlerime dolan yaşlar, yine hatırladım unutulmaz o anları.
Trabzon’un çocuğu, Trabzon’un ve Trabzonspor’un çok sevilen ekran yüzü öz evlat Olcay kardeşime buradan bir teşekkürü borç hissettim!
Kaleme aldığı bu kitapla o günleri yeniden hatırlamamıza ve yaşamamıza vesile olduğu, birde kitabının sonuna eklediği şampiyon takım posteri için.
Ayrıca,
Sürekli kitap okuyan bir okuyucu olarak, kitap ile birlikte hediye edilen bordo mavi üstelik mıknatıslı ayracıda ilk kez gördüm ve çok beğendim.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)