Günümüzde insanların kendini tanımaması ve sanatın yaygınlaşmaması, tolumsal normlardan ve toplumun dayattığı kalıplardan kaynaklanıyor. Kİşiler toplumda yaşarken kendilerini sürekli topluma göre kalıplara sokup, bazı durumlarda ise bastırmak zorunda kalıyor, böyle bir kısırlaşmış durumda verimli çalışmaların çıkması çok zor ama imkansız değildir.
İnsan yaşadığı kültürün etkisinde kalıyor. Bu etki kişide kalıplara sebebiyet veriyor. Eser çıkarken bundan yararlanıyor ama bir yere kadar, çalışmalarına baktığında, aslında toplumun verdiği kalıpları, alarak kendini tekrarladığını fark ediyor. Bu durumu aşmak ve kişiliği her yönde geliştirmek için Dünya Değişim Akademisinde uygulanan, Değişim Sanatı Teknikleri yapılmalı dayatılmış, ön yargı ve kalıplardan arınarak doğal sanat eserleri çıkarılmalıdır.
Diyelim ki! Sergi için hazırlanan bir sanatçı Nü çalışmasını, sıf topluma aykırı diye koymazsa ya da bu alanı sevdiği halde sanat eseri çıkarmazsa, burada sanat ve sanatçı sekteye uğramış olur. Bu durum da var olan bütün doğallık, kendini yitirmiştir. Yitirilmiş doğallığın ve motivasyonun kimseye bir yararı olmaz aksine zararı vardır. Çünkü içinden geleni yapmayan sanatçı içsel olarak ket vurum yaşamıştır. Bu ket vurum diğer eserlerinede yansıyacaktır. Şunu unutmayın ki içte ne varsa, kişi dışa da onu yansıtır. Bastırılmaya aracı olan her bir söz, yaklaşım, vb. durumlar. Kişilerde hastalıklı bir tutum ortaya çıkarır. Sanat özgürlülten doğar ve özgürlüğün olduğu her yerde sanat vardır. Doğallık ve Özgürlük sanatı besler, sanat sezgisel bir olgudur baskılama geldiği anda sezgi ürkek bir kuş gibi kaçı verir. DEĞİŞİM UZMANLARININ UYGULATTIĞI DEĞİŞİM SANATI TEKNİKLERİ size içsel olgularınızı bastırmadan, sezgi gücünüzü sağlıklı bir şekilde, kullanabilme anahtarı sunuyor.
SANAT VE ÖZGÜRLÜK İLE KALIN...