Bugün seçim arifesinde hepinizin seçilebilmek için nasıl ki vatandaşların ayağına kadar gidiyor ve onlardan haklı olarak oy talep ediyorsanız, yarın seçimi kazanır da görevinize başlarsanız onların da sizin kapınıza dayanıp hizmet istemelerini asık suratla ya da görüşmeyi reddetmekle karşılamayın.
Bunu neden söyleyerek söze başladım.
Yıllardan beridir ki, bu siyasetçiler sadece seçilirken vatandaşları önemser ve ararlar. Seçildikten sonra kendilerine ulaşmak dahi mümkün olmaz. Hani ulaşsanız da türlü bahanelerle talebiniz yerine getirilmez.
Bunu derken yandaşlar, yani eşler dostlar bu hükmün dışında olduğunu da belirtmek isterim. Onlar daima velinimettir. Sıradan insanlar yani bizler kısa bir süreliğine velinimetiz.
Bizler artık enayi yerine koyulmaktan bıktık usandık. Toplumun zihninde oluşan ve gelişen yalancı dalavereci siyasetçi profili siyasetçilere olan güven duygusunu yerle bir etmiş durumdadır.
Oy verip seçtiğimiz Milletvekillerimize ulaşamıyoruz. Telefonlarımıza çıkmıyorlar. İktidarın atadığı bürokratlar arkadaşımız dostumuz olsalar bile artık bizleri tanımaz oluyorlar.
Açıkça belirtmek gerekirse “Biz kendimizi kurtardık siz de bakın kendi halinize” diyorsunuz biz vatandaşlara.
Bu hiçbir vicdanın kabul edebileceği bir şey değildir.
Seçildikten sonra, seçim öncesinde olduğu gibi halkın arasına girmeyen onların dertlerini ve düşüncelerini dinlemeyen kim varsa gerek milletvekili ve gerekse belediye başkanı kendilerini buradan kınıyor ve ayıplıyorum.
Çok ender de olsa aralarında işlerini doğru düzgün yaparak aldığı parayı hak edenler varsa ki ben tanımıyorum onlar bu kınama ve ayıplamamın dışındadırlar.
Ülkemizin geri kalmışlığının bir numaralı nedeni olan bu liyakatsiz ve beceriksiz insanların iş başına getirilmesi sürecinin artık bitmesi ve bu alışılmışlığa bir son verilmesi gelmiş de geçmektedir.
Ben birey olarak ne seçtiğim insanın beni kapısında bekletmesini ne de seçildikten sonra aramızdan kaybolup yokluğa karışmasını istemiyorum.
Artık seçilmişlerde biz vatandaşları bir sağmal inek gibi görmeyi vaz geçsinler yeter bu aşağılanmak hor görülmek biz vatandaşlar için
Ben bir milletvekili olsam beş yılda bir yüzümü halka göstermeye utanırdım. Ne yazık ki bizdekilerde bu utanma duygusu hak getire.
Halkın sorunlarını samimiyetle dinlemeyen ve bu sorunların çözümü için makul ve mantıklı çabalar harcamayan insanlara oy vermeyelim. Bu insanlar ta ki babalarımız olsalar bile. Aksi takdirde bu adaletsiz düzen böyle sürüp gidecektir.
Kendi ellerimizle ektiğimiz tohumlar bizleri zehirleyince kimseye yakınma hakkımız olmaz.
10.03.2024 M.Sadullah SAĞLAM