Her gün kulağımıza en çok gelen şikâyetler geçim üzerine, herkes gelirlerinin yetersiz olduğundan yakınıyor. Pardon herkes derken halkın %10 gibi çok önemli bir kısmı, çok önemli diyorum çünkü onlar gerçekten çok önemli.
Kim bu önemli kişiler, milyarderlerden başlamak üzere, devlet ricali, üst düzey bürokratlar, Milletvekillerimiz v.s halkımız bunları da çok iyi tanıyor zaten.
Üretenler şikâyetçi, tüketenler şikâyetçi ortada çok bilinmeyenli bir problem var. Neden bunca şikâyetler ve bu şikâyetler kimden? Sorumlu kim?
Değerli okurlarım, bütün mesele bu sorunun cevabında. Belki güleceksiniz ama ben sorumlunun olmadığını düşünüyorum. Yani sorumlu yok.
Sorumlu olsa bu şikâyetlere gerek olur mu? Varsa bir şikâyet sorumlu olan kişi derhal kolları sıvar ve taraf temsilcilerini toplar konuyu enine boyuna tartışır konuşur bilimsel verilerden de yararlanarak sorunu kökünden çözer.
Zor mu asla zor değil. İddia ediyorum, aklı başında kime yetki verilse sorunu gayet rahat çözer.
Bu sorunun çözümü, üretimi artırır, refah düzeyini yükseltir. Hepsinden önemlisi iktidara rahat bir nefes aldırır.
Burada asıl sorun şu ki, iktidarların yakasından düşmeyen yandaşlar, iktidarları sürekli tehdit ediyorlar.
Nasıl mı, bize dokunursanız sizi oradan indiririz.
Bize dokunursan istihdam yaramayız. Hatta işçi çıkarırız.
Daha pek çok tehdit araçları var ya bunlar sıradan herkesin rahatlıkla anlayabileceği engellerdir.
Demem o ki, bu şartlar altında kaç iktidar değişirsek değişelim, durum asla bugünden daha iyi olmayacak. Nitekim bugüne kadar 67 hükümet kuruldu ama halkın şikâyetleri hep aynı.
Bu sözümü tarihe bir not düşmek için söylemekteyim.
Umarım ben yanılırım.
21.02.2025 M.Sadullah SAĞLAM