Trabzonspor’da gün içerisinde genel kurul yapıldı. Bu genel kurulda başkan, kulübün ekonomisi hakkında konuşması ile alkış aldı. Ve borcun 4.043.000.000 TL olduğu açıklandı.
Başkan yaptığı açıklamada görevde oldukları bu kısa süre içerisinde 90 milyon Euro kulübe girdi sağladıklarını, bunun 70 milyon Euro sunu sponsor gelirleri olarak elde ettiklerini ve Ocak ayında 25 milyon Euro civarında bir sponsorluk girdisinin daha olacağını söyledi.
Genel kuruldan maça geçildi
Trabzonspor evinde kendi gibi beş maçtır yenilmeyen Kayserispor’u konuk etti. Abdullah Avcı performansa dayalı Bakasetas ve Mehmet Can’a ilk 11’de yer vermedi. Ancak pek de değişen bir şey olmadı.
Trabzon’da çok güzel bir hava vardı. Bu hava futbol için müthiş bir havaydı ancak, pazar günü olmasına rağmen taraftar maça büyük ilgi göstermedi tribünlerde oldukça boşluklar vardı. Bunun sebebi olarak taraftarın, durgun, baygın, isteksiz, göze hoş gelmeyen futbol oynayan bir takımı izlemek istemediğinin göstergesiydi.
Bu maçta da böyle oldu. Trabzonspor maça beklenenden uzak, durgun ve baygın başladı. Öyle ki Kayserispor daha maçı üçüncü dakikasında Kalemize tehlikeli iki şut gönderdi.
Maçın 20. dakikalarına gelindiğinde, Trabzonspor oyunda biraz olsun dengeyi kurdu ve bu dakikadan sonra maç büyük oranda orta alan mücadelesi olarak oynandı. Ancak ilk devrenin son 15 dakikası ve ikinci devrenin son dakikası Trabzonspor bir tık daha isteyen ve baskı kuran taraf olarak gözüktü ancak, bu herhangi bir kazanım getirmedi.
Pepe maçın 37. dakikasında sakatlanarak yerini Bakasetas’a bıraktı. Maçın 44. dakikasında Kayserispor ceza alanı içerisinde Onuachu’ya yapılan faulde hakem tereddütsüz penaltı noktasını gösterdi. Ancak bu penaltı VAR’dan ofsayt gerekçesiyle iptal edildi.
Yayıncı kuruluşun ekrana verdiği ofsayt çizgisine bakıldığında, Onuachu’nun bir santim ofsaytta olduğu görüldü. Anladık ki yayıncı kuruluşun görüntü yönetmeni ile VAR’daki arkadaşlar koordineli çalışmada başarılılar, öyle ki Trabzonsporlu oyuncunun ayak baş parmağının tırnağının ofsaytta olduğunu bile tespit edebildiler, tebrik ediyorum onları.
Trabzonspor maçın ikinci devresine de ilk devredeki gibi durgun ve baygın bir oyunla başladı. Dakikalar ilerledikçe Kayserispor otomatik olarak defansa ağırlık verdi ve bu defans anlayışını, zaten pozisyon bulmakta zorlanan Trabzonspor, aşmakta oldukça zorlandı ve aşamadı da.
Tribünlerdeki ve ekranları başındaki Trabzonspor taraftarı, uzun zamandır böyle sıkıcı bir maç izlemiştir diye tahmin ediyorum.
Buna rağmen oyuncu performanslarına baktığımızda, Uğurcan Çakır, Baniya ve oyunda kaldıkları süre içerisinde Berat ve Pepe’yi iyi performans gösterdiler diye sayabiliriz.
Maçın sonuna doğru Trabzonspor gol bulmak adına yaptığı oyuncu değişiklikleri ile beraber rakibine baskı kurmaya çalıştı, ancak bu arada Kayserispor ani bir atakla maçın 88. dakikasında Trabzonspor ceza sahasına yaptıkları ortada, Bahoken Denswil’in önünde topa kafa vurarak takımını 1-0 öne geçirdi
Bu dakikadan sonra, golünde şokuyla, maçın uzatma dakikaları dahil, Trabzonspor beraberlik golünü bulmakta zorlandı. Beş haftadır yenilmeyen iki takımdan Kayserispor kazanarak, Trabzonspor mağlup olarak yoluna devam etti.
Ben, Trabzonspor Kayserispor’a kaybetti diye hoca ya da oyuncuları eleştirmek istemiyorum. Hocanın geldiğinden beri kaybettiği ilk maçı bu, yine de kaybedecek, çünkü futbolda kazanmak olduğu kadar kaybetmek de var, burada hemfikiriz zannedersem.
Ancak gelecek sezonun hazırlıkları yapıldığı bir dönemde ve ara transferin yaklaştığı bu arada muhakkak yapılması gereken transferler ille de değerlendiriliyordur, burada da bir sıkıntı yok ancak,
Taraftar olarak ve taraftarın da ne istediğini ve ne istemediğini iyi bilen biri olarak kadromuzda mevcut bazı oyuncuların artık gitme vakti geldi diye düşünüyorum.
Kim bu oyuncular dediğinizde, Kourbelis, Bardhi, Fernandez, Teklic, Umut Bozok ve Bakasetas, ki bugün kongrede başkan verdiği bir demeçte, Bakasetas‘a iki ayrı teklif yaptıklarını ancak oyuncunun buna yanaşmadığını ve kendilerinin de Trabzonspor’un menfaatlerini düşünmek zorunda olduklarını açıkladı.
Bir de elimizde olan genç yetenek Umut Güneş var, bu oyuncu için yönetime ve teknik kadroya inanılmaz baskı var özellikle puan kaybedilen maçlardan sonra, neden oynatılmıyor diye.
Öyle görünüyor ki camiada büyük bir kesim bu oyuncuyu kurtarıcı olarak görüyor. Oysa bu maçta Umut’un aldığı süre içerisinde istatistiklere bile giremediğini çünkü hiçbir varlık gösteremediğini gördük. Bu nedenle bu tip kararları hocaya bırakıp, hocanın aldığı kararlara saygı duymak gerekiyor.
Sonuç olarak ben bu mağlubiyetin kayıp olduğunu düşünmüyorum, puan olarak kayıp diye görülse de, önümüzdeki süreç için ders niteliği taşıdığını düşünüyorum. Bu maça dair inanıyorum ki hoca çok önemli notlar almıştır.
Özellikle devre arası yaklaştığı ve ara transferin olacağı göz önüne alındığında, gidecek ve kalacak oyuncuların performanslarının net bir şekilde değerlendirilebileceği ve olmazsa olmaz diye tabir edilen, transfer edilecek mevkilerinde bu maçta net olarak not edildiğini düşünüyorum. Bu nedenle Trabzonspor kaybetmedi bence kazandı diyorum.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)