Trabzonspor yeni sezonda Gaziantepspor maçından evvel oynadığı dört maçın tamamını beraberlikle tamamlamıştı. Maalesef mutlak galibiyet beklediğimiz bu maçıda beraberlikle tamamladı.
Berabere biten maçların Abdullah Avcı dönemini kapsayan iki maçını golsüz beraberliklerle tamamlayan Trabzonspor,
Şenol Güneş’li dönemin iki maçını ise gollü beraberliklerle tamamlamışken, Antep deplasmanında Şenol hocada golsüz berabere kaldı.
Buradan şu sonucu çıkarabiliriz, gol atamayan Abdullah Avcı’lı Trabzonspor, Şenol Güneş hocayla gol atmaya başladı derken, nazar ettik heralde ki, gol atamadık.
Gaziantepspor’un da az gol atıp çok gol yiyen bir takım olduğunu varsayarsak ki öyle, Trabzonspor Gaziantep deplasmanına sezonun ilk galibiyetini almak için, yani mutlak galibiyet için gitmişti.
Gaziantepspor ile Trabzonspor’un kendi aralarında oynadıkları son on resmi maça bakıldığında, Trabzonspor’un bariz üstünlüğünü görüyoruz. Bu on müsabakanın yedisini Trabzonspor kazanırken, üçü beraberlikle tamamlanmıştı.
Maçtan evvelki konuşmasında Şenol Güneş, daimi bir kadro arayışımız sürüyor derken, bu arada kazanmaya da ihtiyacımız var, buraya kazanmak için geldik dedi. Fakat bunu başaramadı.
Şenol hocanın sahaya sürdüğü 11’ine bakıldığında, sakat olan Saviç’in yerine stoperde Mendy’i düşünmüş olduğunu gördük.
Halbuki daha evvel Hoca Mendy’e, Abdullah Avcı’ya nazire yaparcasına seni bundan sonra orta alanda oynatacağım, stoperde artık oynamayacaksın dediğini biliyoruz.
Maç Gaziantepspor’un önde baskısı ile başladı. Oyunu önde kuran Antep dolayısıyla Trabzonspor’un çıkmasına, oyun kurmasına, topa hakim olmasına izin vermedi.
İlk 15 dakika bu şekilde oynanırken, Trabzonspor Antep’in pozisyon bulmasınada izin vermedi fakat, kendide ne oynadı bilemedim. TV başında maç izlerken sıkıldık resmen.
Maçın 15. dakikasından sonra Trabzonspor oyunda dengeyi kurdu gibi gözüktü fakat, oyuncuların fizik güçlerinin oynamalarına engel teşkil ettiğini gözlemledik.
Bu haftaya kadar etkisiz futbol oynayan ve bol gol yiyen Gaziantepspor, Trabzonspor karşısında futbol oynamayı hatırlamış olacakki, Trabzonspor’a sahayı dar ediyordu. Tabi bu durum Trabzonspor’un çok kötü durumundan dolayı böyle oldu diyede hatırlatayım.
İlk devre itibarıyla futbol adına önemli işlerin olmadığı, gol yada gol girişiminin bile olmadığı bir oyun izledik. Dolayısıyla devre 0-0 beraberliklerle sona erdi.
Oyuncu performanslarına bakacak olursak, Cham’ın çok etkisiz kaldığını, Banza’nın yalnız kaldığını söylemeliyiz. Wakaeme ise geçen maçta, futbol adına futbol severlerin damaklarında bıraktığı tadın çok uzağındaydı.
Wakaeme ve Cham kötü olunca, bütün yük Okay’ın sırtına bindi. Böyle oluncada Okay’ın çok yorulduğu ve orta alanda oyun üstünlüğünün Antepte kaldığını gözlemledik.
Trabzonspor’un kadro mühendisliğini yapan her kimse, artık onu görevinden azat etmek gerekiyor.
Takımın en skorer ismi Trezeguet ile en kreatif oyuncusu Menuer’i gönderip, Lustram ve Barisic’i almak biraz ahmaklık gibi olmuş. Draguş, Batagov, Serdar Saatçi gibi isimler bencte oturuyor. Bu mühendisi kovun abi!
Maçın ikinci devresine Trabzonspor daha iyi başladı. İlk devreye nazaran daha hareketli olan Trabzonspor daha etkili olmaya başladı.
59. dakikada Trabzonspor yeni golcüsü Banza ile golü buldu fakat, VAR bu golü daha evvel faul var gerekçesiyle iptal ettirdi. Zoraki bir gol bulduk o da güme gitti.
Rezalet bir maçın, rezalet hakemlerine eşlik eden rezalet oyuncular ve rezalet bir oyun izledik. Ligin geride kalan haftalarında oldukça gol yiyen Antep, bu maçta kalesini gole kaparken, gol bulmakta zorlanan Trabzonspor gelecek haftalar içinde umut vermedi.
Her hafta beraberliklerle maçlarını tamamlayan Trabzonspor, her maç aldığı bir puanlarla ligin dibine demir atmaya hazırlanıyor.
Kısaca Trabzonspor bir bir eriyor!
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)