Milli aranın ardından yine eziyetimiz başlıyor!
Eziyet diyorum çünkü, Trabzonspor oynadığı, daha doğrusu oynayamadığı futbolla bütün sevenlerine eziyet ediyor.
Bu eziyet öyle böyle değil!
Olmaz ararsın,
olur doyamazsın,
özlersin, beklersin,
mutlu olmazsın ama hep mutlu olmayı hayal edersin,
Çünkü ona aşıksın,
asla onsuz yaşayamazsın.
Ona laf söyletmez,
söyleyene haddini bildirirsin!
Kızarsın, söversin, döversin ama yinede çok seversin!
Çünkü adı aşk bu eziyetin.
Rengi bordo mavi,
67’de doğduğu yüreklerde,
damarın mavisinden akar kanın bordosu!
Canımıza can katan kalbimizdeki heyecandır o,
Maviye can bordodur
Trabzon’dur o,
Trabzonspor’dur
Belki eziyettir ama,
Adı aşktır bu eziyetin!
BÜYÜK TAKIM GÜNDÜZ OYNAMAZ
Belki bundan evvel yüz defa söyledik, yazdık, çizdik yine olmadı!
Büyük takımın maçı, özellikle Pazar günleri hariç, hiç bir zaman gündüz saatinde oynatılmamalı!
Hatta pazar günleri bile gündüz maçı olmamalı.
Şimdi duyar gibiyim!
İngiltere’de Almanya’da falan gündüz maçları oynuyor büyükler diyorsunuz!
Tamamda,
kalite ve başarı adına bu ülkelere eş değer neyimiz var ki, futbolda onları örnek alalım?
Adamların bir futbol kültürü var ve bu kültürle yaşıyorlar!
Türkiye’de futbol bir araç, asıl amaç birilerinin rantı artsın, işleri yürüsün. Mesele budur.
Sevgili Şenol Güneş hocanın bir sözü var!
Eskiden futbolu fakirler oynar
Zenginler izlerdi!
Şimdi ise,
Zenginler oynuyor,
Fakirler izliyor!
Der hoca!
Peki fakirin izlediği bir oyunu, fakirin çalışma saatine koymak neyin kafası?
anlamak mümkün değil.
TFF mutlak fikstür ve proğramlarını buna göre ayarlamalıdır.
Büyük takımın maçı, gündüz saati, yada fakirin mesai saatleri içerisinde olmamalı!
19 Ekim cumartesi Trabzonspor saat 16:00’da Başakşehir’i konuk edecek.
İnşallah Trabzonspor adına eziyet değil,
keyif alacağımız bir müsabaka olur.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)