ZİYONİST VAMPİRLER ŞİMDİDE HİZBULLAH'A SOYKIRIM PEŞİNDE
Ziyonist lanetli canilerin Gazze'ye saldırdığı ve soykırıma başladığı ilk günde, hain pilan ve hedeflerinin ilk olarak HAMAS ve GAZZE, ikinci sırada HİZBULLAH (Güney Lübnan), üçüncü sırada İRAN ve nihai olarak TÜRKİYE olduğunu yazmıştık ( 11 Ekim 2023 tarihli “Aksa Tufanı ve Lanetli Ziyonist Caniler” tarihli yazımıza bakınız ).
HAMAS’ın insanlık tarihinin en kahraman mücadelesine rağmen, pire ile filin savaşı gibi, koca Ziyonist-ABD küresel imparatorluğuna karşı boyun eğmemiş ama ziyonist dünya imparatorluğu Gazze’yi yerle yeksan ettikten sonra, şimdide baştan beri zaten savaştığı HİZBULLAH’a soykırıma başlamıştır.
Yani lanetli kavim 2. hedefe vurmaya başlamıştır.
Artık, daha fazla geç kalmadan ve kasaplık koyunlar gibi sıramızı beklemeden,
HAMAS ve HİZBULLAH'ın yanında yer almalı, süratle bölgede İran, Irak, Suriye, Yemen ve diğer bölge ülkeleri ile ittifak geliştiirilmeli, bu insanlık düşmanı İzrael-ABD canavarı durdurulmalıdır. Aksi takdirde bu canavar hepimizi, tüm insanlığı yutacaktır.
Dualarımız HAMAS ve HİZBULLAH için.
BÜTÜN BUNLARIN HESABI OLMAYACAK MI?
Bütün hayvanlar insanın emrinde olacak, ineği, koyunu, keçisi, devesi, tavuğu, horozu her gün insanlar için can verecek, insana yem olacak, atı, eşeği, katırı insana binek olacak, sırtında taşıyacak,
Tüm bitkiler insana hizmet edecek, emrine verilecek, her gün yüzbinlerce aaç insanlar için kesilip doğranacak, toprak, hava, su insanın hizmetine sunulacak, arılar insan için çalışacak, bal yapacak, ağaçlar insan için meyve verecek, insana ısınma aracı, mobilya olacak, yakıt olacak,
Güneş her gün insanlar için doğacak, ay geceyi insanlar için aydınlatacak,
Yağmurlar insanlar için yağacak, rüzgar insanlar için esecek, dereler, göller, denizler insanlar için, insana hizmete amade olacak,
Bütün ilim ve teknolojiler insan için olacak, insana hizmet edecek,
Analar bunca çileyi insan için çekecek,
Bütün bu nimetleri kullanacak, AMA ADALETSİZLİK YAPACAK, KUL/İNSAN HAKKI YİYECEK, BİTKİ VE HAYVANLARA İNSAFSIZCA DAVRANACAK, İNSANLARA ZULMEDECEK, ÇALACAK, İNSANLARI KATLEDECEK, DÜNYA MAHKEMESİNDEN DE BİR ŞEKİLDE SIYIRACAK,
VE BÜTÜN BUNLARIN HESABINI VERMEYECEK, BELEŞE GETİRECEKSİN ÖYLE Mİ?
HESAP GÜNÜ OLMAYACAK, ÖYLE Mİ?
BÜTÜN BU NİMETLERİ SENİN EMRİNE, DÜNYAYI SENİN HİZMETİNE VEREN GÜÇ,
SENDEN HESAP SORMAYACAK, ÖYLE Mİ?
DÜNYAYI VE BÜTÜN KAİNATI EKSİKSİZ VE MÜTHİŞ BİR DÜZEN ÜZERE YARATAN, İNSANA NE LAZIMSA VAR EDEN, İNSANA DÜNYAYI HAZIR BİR SOFRA OLARAK SUNAN, BOŞLUKTA DÜNYAYI VE TÜM GEZEGENLERİ DURDURAN VE EN UFAK BİR SAPMA OLMADAN GEZDİREN, BU AKIL ALMAZ DÜZENİ İŞLETEN O BÜYÜK GÜÇ, YAPIP ETTİKLERİMİZİN HESABINI SORMAYACAK ÖYLE Mİ!
ÖRTÜNME
Örtünme, bay ve bayan ayırmadan tüm dinlerde tarih boyu var olan ve insani, insana has bir durumdur. Örtünme hayvanlar aleminde bulunmamaktadır.
Örtünün hıristiyanı, yahudisi olmaz. Rahibeler örtündü diye, örtüyü rahibelere has kılmak, rahibelere özenti ve benzerlik kurmak son derece yanlış ve akıl dışıdır.
Bay ve bayan için yani insanlık için örtünmede ölçü şudur: Örtünde ne ile örtünürsen örtün. Tabiki her millet kendi yerli, milli ve özgün çeşitleri seçecektir, seçerse daha güzeldir. İnsani, akli ve vicdani ölçü şudur: ÖRTÜNMEDE SINIR OLMAZ VE SINIRSIZ ÖRTÜNMENİN KİMSEYE ZARARI YOKTUR. Sınır açılmadadır ve insanlar sınırsız açılamazlar. Tarih boyu insanlık bu ölçüye ekseriyetle riayet etmiş, tüm insanlık ilk insandan günümüze örtünmüştür.
İslam’da belirli bir “üniforma” kıyafet yoktur, örtünün şekli ve sınırları vardır.
Bırakalım artık bu örtü, giysi üzerinden tartışmaları. Çok daha yakıcı sorunlarımız var ve yangın kapıya dayanmıştır. Tarih şunu yazmasın: "EMPERYALİST CANAVAR KAPILARINA DAYANDIĞI HALDE, ONLAR NEYİ GİYELİM, NEYİ GİYMEYELİM TARTIŞMASI YAPIYORLARDI!"
Bir zamanlar Haçlıların, dedelerimiz kapılarına dayandığında, "MELEKLER DİŞİMİDİR, ERKEKMİDİR" tartışması yaptıkları gibi!
NE OLUR TARİHİ BİR KEZ OLSUN TEKERRÜR ETTİRMEYELİM! DERS ALALIM!
Bazı çevrelerin tesettüre karşı çıkarken, yatak odası kıyafeti ile sere serpe sokakta dolaşan uryanlara hiçbir laf etmemesi düşündürücü ve akıl tutulması olarak görülmektedir.
ÇOCUK YAŞTA EVLİLİĞE HAYIR DERKEN!
Çocuk yaşta evliliklere çok çok haklı olarak karşı çıkarken, çocuk yaşta ve lise altına bile inmiş fuhuş ve fuhuşa giden yollara karşı çıkmama çifte sıtandardından behemehal vazgeçmeliyiz! Maalesef bazı çevreler, çocuk yaşta, daha doğrusu 18 yaş altı nikahlı evliliklere şiddetle karşı çıkar, gündemden düşürmezken, çocuk yaşta birlikteliklere, fuhuşa ve fuhuşa giden yollara tek laf etmemektedirler.
ŞU TACİKİSTAN YÖNETİMİNE BAKINIZ!
Bizim 28 Şubat Posmodern Darbe dönemi “AKIL TUTULMASINI1 şimdi Tacikistan yönetimi uyguluyor.
"Nüfusunun yüzde 98’i Müslüman olan Tacikistan’da başörtüsünün tamamen yasaklanmasıyla, inanç ve kılık kıyafet özgürlüğü kısıtlamaları bir kez daha gündeme geldi. Tacikistan'daki memurlar, başörtülü kadınları hastanelere "Başörtüyle giremezsiniz!" diyerek almamaya başladı." Basından Alıntı
Akıl tutulması sırası şimdi Tacikistan’da!
BM SADECE KONUŞUYOR VE SEYREDİYOR
"BM’den korkutan rapor! Gazze'de nüfusun yaklaşık 96'sı 'aşırı açlıkla karşı karşıya!" Basından alıntı
Peki BM ne yapıyor? Sadece seyrediyor ve ziyonist canilere zaman tanıyor, bitirin bu işi diyor!
ZİRAAT KURUMLARI NE ZAMAN ARAZİDE OLACAK?
Ziraat kurumlarındaki (İl ve İlçe) Teknik elemanları (Tekniker ve mühendisleri) ne zaman daireden çıkarıp, arazide, üreticinin yanında istihdam edeceğiz? Şüphesiz arazide iş yapan tüm kurumlar için geçerli. Çevre, Orman v.s gibi
REKTÖR SEÇİMİ
Okuma yazması bile olmayan insanımıza, Muhtar, belediye başkanı, m. vekili ve c. başkanı bile seçme yetkisi veriyoruz da, üniversite hocalarına, koca ilim adamlarına rektör seçme yetkisi vermiyoruz! İlginç değil mi?
ANIZ YAKMA
Yıllardır anız yakma meselesi ülkemizin gündeminden hiç düşmemiştir. Kanunen yasaktır ama bu yasak hiç uygulanmamakta, tek bir müeyyide devreyesokulmamaktadır. Bu meseleyi bile çözemeyen aciz bir devlet idaremiz süregelmektedir. Bu kadar yanlış bir uygulamayı, toprağı ve içindeki canlıları yok eden, şu günlerde yaşadığımız gibi can ve mal kaybına sebep olan bu meseleyi çözmeyi de dış güçler mi engelliyor? Eğitim ama hemen çözüm etkili, caydırıcı, can yakan ceza ama kim uygulayacak?!
GÜNEŞ ALTINDA ÇİM VE TARLA SULAMA
Kızgın güneşin altında çim ve tarla sulamaya devam ediyoruz. Ülkemin neresine gidersem bu yanlış uygulamayı görüyorum. Bunu bile öğretemedik çiftçimize!
Güneşte sulama, suyu bitkiye değil, güneşe vermedir, suyun israf edilmesidir ve bitkiye zararlıdır. EN DOĞRU SULAMA, AKŞAM GÜNEŞ BATTIKTAN SONRADIR.
Yahu bunu becerebilelelim artık! Ziraat kurumları haydin araziye!