Günler geçiyor, haftalar geçiyor, aylar geçiyor ama Trabzonspor’da değişen hiçbir şey olmuyor.
Oyuncunun da, hocanın da, yönetimin de samimiyetinden zerre şüphem yok eyvallah ancak, artık bir şeylerin değişmesi gerektiğini ve bunun taraftara, futbol camiasına hissettirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Trabzonspor defansif anlayışta sürekli, özellikle stoper mevkisinde değişik oyuncularla oynamanın yanında, bireysel oyuncu hatalarının takımı zorda biraktigini ve bunun haftalardır değişmedigini görüyoruz.
Özellikle çok şey beklediğimiz bazı isimlerin, bunların başında Draguş, Cham, Orsic, Ozan ve Barisic gibi oyuncuların kalitelerini çok altında oyun sergiledikleri apaçık ortadadır.
Bu oyuncuların bir kırılma anını beklediğini tahmin edebiliyorum o kırılma anından sonra Trabzonspor’a çok şey katacaklarına da inanıyorum, ancak neden o kırılma anını haftalar geçmesine rağmen yaşayamadık, yaşatamadık bunu anlamıyorum.
Taraftarın beklediği, özlediği, arzuladığı Trabzonspor asla bu olamaz. Trabzonspor özellikle iç sahada rakibini ezen, dağıtan, baskıyla bunaltan bir futbol anlayisini taraftarına alıştırmış ve taraftarı da bunu her daim bekleyen ve isteyen konumda olmuştur.
Ama üzülerek görüyoruz ki Başakşehir takımı karşısında bile Trabzonspor’un topa sahip olma oranının yüksek olmasına rağmen ezici bir üstünlüğünü göremiyoruz.
Başakşehir gibi bir takımın defansif anlayışla sahada yer aldığı bir maçta, Trabzonspor’un bu kapalı defansı açacak taktik veryasyonları geliştiremediğini görüyoruz.
Kapalı defansı ortadan delmek için farklı bir oyun anlayışı ve oyuncu yeteneği gerekli iken, kanatlardan ceza sahası içerisine yapılan ortalarla bu defansı aşmak için de farklı oyuncu yeteneği gerekmektedir.
Bunun yanında duran toplarla da bu defansı aşabilirsiniz fakat, ortadan defansı aşmak için ne kadar ayağında top tutma ve teknik yeteneğe sahip oyuncu gerekliyse de, kanatlardan ceza sahasına atılacak ortalarda da bunu yapabilecek yetenekli oyuncuya da ihtiyacın var.
Peki şöyle bir baktığımızda, ortadan rakip defansı açacak, aradığımız yetenekteki oyuncuların bu kadroda kim olduğuna baktığımızda, bunun Cham olduğunu görüyoruz. Okay ve Ozan’dan bu yeteneği bekleyemeyiz, demek ki bu anlamda zayıfız.
Kenar ortalardan pozisyon bulmak için gerekli ortaları yapabilecek yetenekdeki oyunculara baktığımızda, Draguş, Vişça başta olmak üzere, zaman zaman Malheiro ve Eren’i görüyoruz fakat, bu dört isimden bu beklentimizi karşılayabilen şu an tek oyuncumuz var oda Vişça, demek ki bu da yeterli olmuyor.
Geriye tek duran toplar kalıyor. Bu da bir maç içerisinde çok sayıda olmuyor, olsa da toplari iyi kullanabilen yeteri sayıda oyuncumuzun olduğunu düşünmüyorum.
Demek ki Trabzonspor’da özellikle iç sahada rakip takımı bunaltacak, baskı altına alacak ve gol ya da goller bulacak oyuncu kadrosunun şu anda yeterli olmadığı çıkıyor buradan ortaya.
Artık şu aşamada yapabilecek pek de bir şeyin olmadığı, bütün beklenti ve işin teknik direktör Şenol Güneş’in omuzlarına kaldığı apaçık ortadadır.
Demek ki Trabzonspor’u özlediğimiz ve beklediğimiz konumda izleyebilmek için taraftara ömürle sabır lazım.
Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, bu takımdan Trezeguet’in gönderilmesi çok büyük bir hataydı!
Ayrıca ilk defa stoper mevkiinde izlediğimiz Lundstram’ın sırıtmadığını hatta iyi oynadığını söyleyebiliriz.
Trabzonspor maçı kazanmak için, özellikle ikinci devre oldukça mücadele etti ancak, maçı kazanacak pozisyonu, bu pozisyonda gol yapacak yeteneği maalesef sahneye koyamakta gecikti.
Şenol hoca gerekli oyuncu değişikliklerini yaptı ancak, çıkanlarla girenler arasında çok da bir değişiklik görünmedi.
En azından sonradan oyuna girenler, dinlek olmanın avantajıyla bir katkı yapabilselerdi, bu maçı daha rahat kazanmamız gerekirdi, maalesef o katkıyı alamadık.
Ve yine, beraberliklere abone olan Trabzonspor’un bir beraberlik daha hanesine yazdırdığı bir maçmı geride bırakıyoruz derken!
Virtiöz Vişça sahne aldı ve zoraki bir şutla gelen gol Trabzonspor’un 1-0 öne geçmesini sağladı.
Bu gol zoraki gelem mutluluk gibiydi fakat, taraftarı bu mutluluk kesmedi, daha iyisini istiyor ama bunun için taraftara ömürle sabır lazım.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)