Günümüzde yurt içinde yurt dışında yaptığımız mücadele terörle mücadele değil, Fetö ile mücadele değil, Pkk yada Pyd ile mücadele değildir. Batı ile savaşmaktır. Tıpkı yüzyıllar öncesinde Malazgirt savaşı, Niğbolu savaşı, Kosava savaşı ve Çanakkale savaşı gibi.
Batının kan emici zihniyetleri Anadolu ve Avrupa coğrafyasında var olduğumuz andan beri üzerimize geldiler. Niyetleri bizleri Anadolu’dan Avrupa’dan çıkarmak ve bu bölgelerde istedikleri gibi hareket etmektir.
Bazen arka planda durup bizleri birbirimizle savaştırdılar. Bazen içimizden isyanlar çıkardılar. Bazen terör odaklarını başımıza musallat ettiler. Bazen de içimizdeki hıyanet şebekelerini harekete geçirdiler. Bugün ki savaş farklı. Tarihte yaptığımız ve çoğunu kazandığımız savaşların hiçbirine benzemiyor. Bugün topyekün bir savaşın içindeyiz.
Batı yada diğer bir deyişle küresel çete envai çeşit devletle, terör odakları ile, ihanet şebekeleri ile ve de algı operasyonları ile saldırıya geçtiler. Her türlü enstrümanı kullanmaktan geri durmuyor. Hedefleri belli. Yine Müslümanlar. Yine bizler..
Çünkü akılları hala yüzyıllar önce atalarımızdan aldıkları tokatların açısını almak. Osmanlı, Selçuklu, Eyyubiler ve nicelerinden yedikleri tokatlar hafızalarından silinmedi. Onların açısını bugün coğrafyamızda bizlere, Müslüman kardeşlerimize zulüm yaparak almak istiyorlar. Acı olan yaptıklarını içimizden birilerini kullanarak yapmalarıdır.
Dünyada ve coğrafyamızda yeni bir dünya kurulmaya çalışılıyor. Bunun sancıları başladı. Bizde kurulacak yeni dünyada şerefli yerimizi şerefimizle alacak olmamızdır.
Ancak bilin ki alamazsanız vermezler.
Bilin ki başaramazsak gözümüzün yaşına bakmazlar.
Ve bilin ki içine girdiğimiz savaşın adı varlık savaşıdır. Bu savaş gelecekte yapılacak olan büyük savaşın ayak sesleridir.